Ülkemizi etkisi altına alan sıcak hava dalgaları hakkında endişe verici gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Güney ve batı bölgelerde sıcaklıklar yazın başından bu yana sürekli olarak mevsim normallerinin çok üzerinde seyrediyor ve 40°C’yi aşarak rekorlar kırıyor.
Sıcak hava dalgası, alışılmadık derecede sıcak günler ve geceler dizisi boyunca yerel aşırı ısının biriktiği bir dönemi ifade ediyor. Dünya Meteoroloji Örgütü, sıcak hava dalgasını, günlük maksimum sıcaklığın ortalama maksimum sıcaklığı 5 °C veya daha fazla aştığı ardışık beş veya daha fazla günü içeren bir dönem olarak tanımlıyor.
Bu sıcak hava dalgaları beraberinde artan insan ölümleri, kuraklık, su kıtlığı, yangınlar, elektrik kesintileri ve tarımda kayıplar gibi sağlık ve çevresel riskleri de artırıyor. Sıcaklık stresi, ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olarak öne çıkarken, kalp-damar hastalıkları, diyabet, akıl sağlığı sorunları ve astım gibi hastalıkları kötüleştirebilir. Ayrıca, çalışanların sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilir.
İklim krizinin etkisiyle dünya genelinde aşırı sıcaklara maruz kalan ve hayatını kaybeden insan sayısında ciddi artışlar yaşanıyor. Avrupa’da sadece 2022 yazında, sıcak hava dalgaları nedeniyle 61 bin 672 fazladan ölüm yaşandığı tahmin ediliyor.
Sıcak hava dalgalarının gelecekte de artarak devam edeceği öngörülmekte ve bu durum sağlık, ekonomi ve çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı belirtilmektedir. Betonlaşma ve yeşil alanların azlığı gibi faktörler, şehirlerdeki sıcaklık artışını tetiklerken, kırsal bölgelerde yaşayanların geçim kaynaklarını da tehdit etmektedir.
Sıcak hava dalgalarının çalışanlar üzerindeki etkileri de göz ardı edilmemelidir. Çalışanların sağlık risklerinin arttığı ve çalışma verimliliğinin düştüğü durumlar söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle, sıcak hava dalgalarının neden olduğu sağlık, ekolojik ve sosyal sorunları inceleyerek gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.
