Hamas, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ın Yemen’in başkenti Sana’ya düzenlediği hava saldırısına dair olarak, resmi Telegram hesabından bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “ABD ve İngiltere’nin Yemen’in başkenti Sana’da bir yerleşim bölgesini hedef alarak düzenlediği hava saldırısını en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu saldırı, kardeş Yemen’in egemenliğine ve istikrarına doğrudan bir saldırı olup, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendirilmektedir,” ifadelerine yer verildi.
Haber kaynaklarından edilen bilgilere göre, Yemen’deki İran destekli Husiler, ABD ve İngiltere’nin başkent Sana ile ülkenin kuzeyindeki Sada şehrine yönelik hava saldırılarında toplamda 24 kişinin hayatını kaybettiğini, bunlardan dördünün çocuk ve birinin kadın olduğunu bildirmiştir. Ayrıca 23 kişinin de yaralandığı ifade edilmektedir. Bu saldırılar, bölgedeki güvenlik durumunu daha da kötüyeleştirmiştir.
Husiler, 7 Mart tarihinde, İsrail’e Gazze’ye yardımların girişine izin vermesi için 4 günlük bir süre tanıdıklarını duyurmuş ve zamanında izin verilmemesi durumunda İsrail’e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını belirtmişlerdir. Bu durum, bölgedeki gerilimlerin daha da artmasına neden olmaktadır ve uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir.
ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social platformu üzerinden yaptığı açıklamada, orduya Yemen’deki Husilere karşı “büyük bir saldırı” başlatma talimatı verdiğini duyurmuştur. Bu açıklama, ABD’nin Yemen’deki çatışmalara müdahale etme niyetinin bir göstergesi olarak yorumlanmaktadır. Başkan Trump’ın bu talimatı, hem Amerika’nın uluslararası güvenlik politikası açısından hem de bölgesel dengeler açısından önemli bir adım olarak algılanmaktadır.
Yemen, son yıllarda iç savaş ve uluslararası müdahale nedeniyle ağır bir kriz içerisindedir. Husiler ile hükümet güçleri ve bunları destekleyen koalisyonlar arasındaki çatışmalar, sivil halk üzerinde büyük bir tehdit oluşturmaktadır. İnsan hakları ihlalleri ve insani krizler, bölgede yaşanan bu çatışmaların sonuçları arasında yer almaktadır. Medyada yer alan haberlerde, yaşanan ölüm ve yaralanma olayları ile birlikte, sivil altyapının da tahrip olduğu ve bunun sonucunda sağlık hizmetleri ve temel yaşam koşullarının olumsuz etkilenmesi belirtilmektedir.
Tüm bu gelişmeler, bölgedeki istikrarsızlığın ve savaşın ne denli karmaşık bir hal aldığını göstermektedir. Yemen halkı, yıllardır süren bu çatışmaların etkisi altında kalmaya devam ederken, uluslararası toplumun nasıl bir yol izleyeceği ve barış için atılacak adımların neler olacağı büyük bir merak konusudur. Yemen’de barışın sağlanması, hem bölgesel istikrar hem de global güvenlik açısından son derece kritik bir öneme sahiptir.