Mega kentin en büyük gerçeği olan olası Marmara depremi hakkında uzmanlar uyarılarda bulunsa da iktidarın, geçmişteki büyük ve yıkıcı depremlerden ders almadığı görülüyor. Mühendislerin ve uzmanların uyarılarına kulak tıkayan iktidar, risk altındaki yapılar konusunda gereken adımları atmıyor.
İstanbul genelinde 1 milyon 200 bin konut bulunmaktadır. Bu konutların 850 bini 2000 yılı öncesine aittir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin son araştırmasına göre, olası bir 7 ve üzeri şiddetindeki depremde yaklaşık 200 bin binanın yıkılabileceği belirtilmektedir. Ayrıca, İstanbul’daki 39 ilçeden 19’u diğer ilçelere göre daha risklidir. Riskli binaların yoğunlaştığı ilçeler arasında özellikle Avcılar ve Küçükçekmece öne çıkmaktadır.
Küçükçekmece’de bulunan dört katlı bir binanın geçen haziran ayında hiçbir dış etken olmadan çökmesi sonucunda bir kişi hayatını kaybetmiş ve 8 kişi yaralanmıştır. Binanın standartlara uymadan, deniz kumuyla inşa edildiği ve kaçak kat eklendiği ortaya çıkmıştır. Avcılar’da da 1999 Gölcük Depremi sonrasında yeterli önlemlerin alınmadığı görülmektedir.
İstanbul’da KİPTAŞ tarafından yürütülen “İstanbul Yenileniyor” projesine başvuran kişi sayısı 46 bin 998 olarak açıklanmıştır. Bu başvuruların 4 bin 639’u Avcılar’dan, 526’sı ise Küçükçekmece’den gelmektedir.
Küçükçekmece’de 21, Avcılar’da ise 10 mahalle bulunmaktadır. Uzmanlara göre, Yarımburgaz Mahallesi’ndeki binalar diğer mahallelere göre daha güvenilirken, Avcılar’daki Firuzköy Mahallesi’ndeki binaların daha sağlam olduğuna dikkat çekilmektedir.
Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından bina dayanıklılık testi taleplerinde artış yaşanmış, ancak zamanla bu taleplerde azalma gözlenmiştir. İBB tarafından ücretsiz yapılan bina dayanıklılık testine olan talep, zamanla azalmış ve en riskli ilçelerden olan Avcılar ve Küçükçekmece’de yapılan başvuru sayısında azalma yaşanmıştır.
Küçükçekmece’de yaklaşık 41 bin bina bulunmaktadır ve 1.207 riskli yapı tespit edilmiştir. Avcılar’da ise 27 bin binanın yaklaşık 3 bin 485’i riskli olarak belirlenmiştir. Bu riskli binaların bir kısmı “E” sınıfında, bir kısmı ise “D” sınıfında değerlendirilmektedir.
