Dolmabahçe Stadyumu’na gitmek için karışık duygular içindeydim. Beşiktaş kulübünün, Cumhuriyet Bayramı’nı 9 gün önce kutlama kararı alması heyecan vericiydi. Ancak ülkenin içinde bulunduğu karanlık tablo da hüzün vericiydi.
Çocukluk ve gençlik günlerimin anılarını canlandıran ilk kez gündüz saatlerinde Dolmabahçe’de maç izlemek heyecan vericiydi. Beşiktaş, Konyaspor’u ağırlarken kırmızı-beyaz formayı tercih etmişti ve sahada ideal kadrosuyla yer alıyordu.
Maçın ilk yarısında Beşiktaş birçok pozisyon bulmasına rağmen skoru değiştiremedi. Ancak 29. dakikada Immobile’nin penaltı golüyle 1-0 öne geçti. İkinci gol ise Rafa’nın ayağından geldi ve skor 2-0 oldu.
Konyaspor ise etkisiz bir oyun sergiledi ve Beşiktaş’ı tehlikeye sokacak pozisyonlar yaratamadı. Ancak 38. dakikada Beşiktaş’ın kaçırdığı fırsatlar oldu ve skor farklı olabilirdi.
İkinci yarıda Konyaspor daha atak bir oyun sergiledi ve Beşiktaş savunması zor anlar yaşadı. Ancak Beşiktaş, Muçi’nin 62. dakikada attığı golle rahatladı. Van Bronckhorst, Semih’i oyundan alıp El Musrati’yi sahaya sürdü ve değişiklik yapıldı.
Son dakikalarda Beşiktaş farkı artırmak için fırsatlar bulsa da golü bulamadı. Ancak maçı 2-0 kazanarak üç puanı aldı. Ancak oyununun Galatasaray derbisi öncesinde alarm sinyali olduğunu bilmeli ve daha iyi bir performans için çalışmalı.
Sonuç olarak, Beşiktaş’ın galibiyeti güzel olsa da oyununun daha iyileştirilmesi gerektiği ortadadır. Taraftarlar, takımlarından daha fazlasını bekliyorlar ve hocanın üzerinde önemli işler olduğu açıktır.
