Rusya, Suriye’deki gelişmelerin ortasında, özellikle İsrail’e yönelik sert bir uyarıda bulundu. Bu açıklama, Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Ryabkov’un, TASS Analitik Merkezi’ne verdiği bir röportajda dile getirildi. Ryabkov, Suriye’deki mevcut durumu fırsata çevirmek isteyen ‘pişkin’ aktörlerin bulunduğuna vurgu yaparak, Golan Tepeleri’nin ilhakını kesinlikle kabul edilemeyecek bir durum olarak tanımladı.
Ryabkov, 1974 yılında Suriye ile İsrail arasında imzalanan sınırdan çekilme anlaşmasına da dikkat çekerek, İsrail’in bu anlaşmaya tam uyum sağlaması gerektiğini belirtti. Bu tür uluslararası anlaşmaların ihlalinin, bölgedeki barış ve güvenliği daha da tehdit edeceğini ifade etti.
Röportajda, Ryabkov’un Suriye krizinin dinamiklerine dair yaptığı değerlendirmeler de dikkat çekti. Söz konusu krizin “perde arkasında” hangi dış aktörlerin rol oynadığı sorusuna yanıt veren Ryabkov, “Amerika Birleşik Devletleri orada, bundan hiç şüphe yok” diyerek ABD’nin meseledeki etkisine dikkat çekti. Bu bağlamda, Washington’un bölgedeki etkinliğini ve müdahale potansiyelini sorgulayan Ryabkov, Suriye’deki durumu karmaşıklaştıran unsurların başında ABD’nin geldiğini belirtti.
İsrail’deki son gelişmelerin İsrail için faydalı olduğu yönündeki tespitlerini paylaşan Ryabkov, Batı Kudüs’teki bazı ‘pişkinlerin’ güçlerini abartmamaları konusunda uyarıda bulundu. Bu ifadeler, Rusya’nın bölgedeki jeopolitik duruma olan yaklaşımını da gözler önüne seriyor. Ryabkov, Golan Tepeleri konusunda uluslararası hukuk çerçevesinde, İsrail’in ilhakının net bir şekilde reddedildiğine işaret etti. Bu durum, bölgedeki güç dengelerinin yanı sıra, uluslararası toplumun bu konudaki tutumunu da sorguluyor.
Bu açıklamalar, Rusya’nın Suriye’deki rolü ve önemi açısından dikkat çekici bir öneme sahip. Ryabkov’un ifadeleri, hem bölgesel hem de uluslararası ölçekte denge unsurları açısından dikkate alınması gereken bir dizi faktörü ortaya koymaktadır. Golan Tepeleri’nin durumu, geçmişte olduğu gibi, günümüzde de tartışmalı bir nokta olmaya devam ediyor. Bu bağlamda, Rusya’nın duruşu, diğer ülkelerin ve uluslararası aktörlerin bölgede nasıl bir politika izleyeceğini etkileyebilir.
