Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’nın Rusya’nın topraklarına yönelik gerçekleştirdiği uzun menzilli saldırıları, Batı’nın Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşın yeni bir aşaması olarak değerlendireceklerini ve bu duruma uygun yanıtlar vereceklerini açıkladı. Lavrov’un bu açıklamaları, bölgedeki gerilimin artması ve askeri hareketliliğin yükselmesiyle birlikte geliyor.
6 BALİSTİK FÜZE ATILDI
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna ordusunun Bryansk bölgesindeki bir askeri unsura yönelik toplamda 6 balistik füze fırlattığını bildirdi. Bu saldırının detaylarıyla ilgili yapılan resmi açıklamada, füzelerin S-400 ve “Pantsir” olarak bilinen hava savunma sistemleri tarafından engellendiği ifade edildi. Bu durum, Rusya’nın sağlam hava savunma sistemlerinin etkisini bir kez daha göstermiş oldu.
Açıklamada ayrıca, “Doğrulanan bilgiye göre, Ukrayna tarafından fırlatılan füzelerde Amerikan yapımı ATACMS operasyonel taktik füzelerinin kullanıldığı kaydedildi. Bu füzelerden 5’i başarılı bir şekilde düşürülürken, yalnızca 1’inin hasar gördüğü belirtildi” şeklinde bilgilere yer verildi. Hasar gören füzenin parçalarının Bryansk bölgesindeki bir askeri tesisin teknik bölgesine düştüğü ve burada yangın çıktığı bilgisi aktarıldı. Neyse ki, yangın kısa sürede kontrol altına alındı ve can kaybı ya da büyük çapta hasar meydana gelmediği vurgulandı.
Özetle, Lavrov’un açıklamaları ve ardından gelen füze saldırıları, bölgede yoğunlaşan askeri çatışmaların bir parçası olarak görülüyor. Rusya, Ukrayna’nın bu tür uzun menzilli saldırılarının artışını, Batı’nın doğrudan müdahil olduğu bir savaş senaryosunun parçası olarak algılıyor. Bu durum, hem bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkileyebilir hem de uluslararası kamuoyunu daha fazla harekete geçirebilir.
Aynı zamanda, Ukrayna’nın uzun menzilli füze kabiliyetlerinin artması, Rusya’nın yapmakta olduğu askeri hazırlıklar ve stratejileri üzerinde de önemli etkiler yaratabilir. Rusya, böyle bir tehdit karşısında savunma güçlerini daha da güçlendirme ve karşı saldırılar planlama ihtiyacı hissedebilir. Bu süreç, bölgedeki askerî dengeleri altüst edebilir ve son derece tehlikeli bir boyut kazanabilir.
