Türkiye’nin önde gelen özel bankalarından biri olan Yapı Kredi, Koç Holding’in elinde bulunan %61,2 oranındaki hisseleriyle dikkat çekiyor. Mayıs ayında, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli First Abu Dhabi Bank ile gerçekleştirilen görüşmelerin ileri aşamalara geçtiği bildirilmişti. Ancak, sonrasında Kamuoyu Aydınlatma Platformu üzerinden yapılan açıklamada, Yapı Kredi’nin satış görüşmelerinin sona erdiği duyurulmuştu.
YAPI KREDİ’YE KATAR’DAN YENİ TALİP
Son gelişmeler, ekonomi gazetecisi Barış Soydan’ın açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi. Soydan, katıldığı bir canlı yayında, Yapı Kredi için yeni bir satış sürecinin başlatıldığını öne sürdü. Bu seferki görüşmelerin Katarlı QNB ile yapıldığı iddia edildi. Eğer bu satış gerçekleşirse, elde edilecek gelirin 8 ila 8.5 milyar dolar arasında olacağı ifade edildi. Bu durumda, 2016 yılında Finansbank’ı satın alan QNB, Türkiye’nin en büyük özel bankası olma unvanını kazanmış olacak.
‘KOÇ HOLDİNG VİZYON DEĞİŞTİRİYOR’
Barış Soydan, Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un banka sahibi olabilmek için yıllarca mücadelesini sürdürdüğüne dikkat çekti. Ancak günümüzde bu durumun değiştiğini ve Koç ailesinin önemli bir vizyon değişikliğine gittiğini vurguladı. Bankacılık ve otomotiv sektöründeki zorlukların ardından Koç Holding, yapısında önemli bir değişiklik gerçekleştirerek, 2024 yılının ilk aylarında Antalya’da faaliyet gösteren Anatolia Hospital’ın hisselerinin %80’ini satın aldı. Ayrıca, yerli tıbbi cihaz üreticisi Bıçakçılar’ı ve Türkiye’nin tek kök hücre ve doku teknolojileri şirketi olan Stenbio’yu da bünyesine kattı. Bu durum, Koç Holding’in sağlık sektörüne olan ilgisinin arttığını ve yatırımlarının devam edeceğini gözler önüne seriyor.
Koç Holding’in Yapı Kredi’deki değişimleri Türkiye’nin finansal yapısını ve bankacılık sektörünü etkileme potansiyeline sahip. Katarlılarla yapılacak muhtemel görüşmeler, Türkiye’deki yabancı yatırımların artmasını sağlayabilir. Özellikle QNB’nin Yapı Kredi’yi alması, bankacılık alanında yeni oyun kurucuların ortaya çıkmasına ve rekabetin kızışmasına neden olabilir. Bu süreç, aynı zamanda Türk bankacılığının uluslararası düzeyde daha fazla tanınmasına da katkı sunabilir.
Sonuç olarak, Koç Holding’in Yapı Kredi üzerindeki mülkiyet değişiklikleri ve olası satış görüşmeleri, Türkiye’deki ekonomik dinamikleri yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Yapı Kredi’nin geleceği, hem Koç Holding’in stratejik vizyonu hem de uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisi doğrultusunda şekillenecek. Bu değişimlerin, sektördeki diğer oyuncular üzerinde de bir etki yaratması bekleniyor.
