Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 25 Mart Salı günü Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan‘ı, ABD Dışişleri Bakanlığı binasında ağırlayacak. İki yetkilinin gündemi henüz netlik kazanmış değil; ancak Orta Doğu’daki güncel olaylar ile Ukrayna – Rusya savaşı üzerine bir görüşme gerçekleştirecekleri tahmin ediliyor. Bu buluşma, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Türkiye, en son 23 Eylül 2024 tarihinde ABD’ye üst düzey bir ziyaret yapmıştı. Bu buluşma, Türkiye’nin yeni Trump yönetimindeki ilk ziyareti olma özelliğini taşıyor. Dolayısıyla, Rubio ve Fidan’ın görüşmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
‘KADİM DOSTUM TRUMP’
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında, görev süreleri boyunca karmaşık bir ilişki yaşanmıştır. Özellikle 2018 yılında, Amerikalı rahip Andrew Brunson‘ın Türkiye’de tutuklanmasının ardından, Trump, Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulama tehdidinde bulunmuştu. Bu durum, iki lider arasındaki gerilimi artırmış ve diplomatik görüşmelerde bazı sorunlara neden olmuştur.
Erdoğan, Trump’a yazdığı bir mektupta, “Siz de bir pastöre sahipsiniz. Onu bize verin… Sonra biz de [Brunson’ı] yargılayıp size veririz” ifadelerini kullanmış ve bu talep sonrası Trump Türkiye’nin ekonomisini hedef alarak baskı yapmıştır. Sonuç olarak, Türkiye, Rahip Brunson’ı serbest bırakmak zorunda kalmıştır.
Ayrıca, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması, ABD’nin F-35 programından Türkiye’yi çıkarmasıyla sonuçlanmıştır. Bu durum, NATO müttefiki olan Türkiye ve ABD arasındaki ilişkileri daha da karmaşık hale getirmiştir. Ancak Trump, bu olumsuz gelişmelere rağmen Erdoğan’ı “büyük bir hayranı” ve “arkadaşı” olarak tanımlamaktan geri durmamıştır.
Erdoğan’ın Trump’ı Türkiye’ye davet etmesi, ikili ilişkileri yeniden canlandırma çabası olarak görülmektedir. Bu durum, iki ülke arasındaki diplomasi ve iş birliği konusunda yeni bir sayfa açma arzusunun bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. İleriye dönük olarak, Rubio ve Fidan’ın yapacakları görüşmelerin sonuçları, bu ilişkilerin ne yönde ilerleyeceği konusunda belirleyici olabilir.