Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla, AB üyesi ülkelerin Rusya-Ukrayna savaşının 24 Şubat 2023 tarihinde yaşanan yıl dönümü nedeniyle hazırlanan 16’ncı yaptırım paketinde uzlaştıklarını duyurdu.
Von der Leyen, yeni yapılan 16. yaptırım paketinin, AB’nin Rusya’nın gölge filosundaki gemilere yönelik olduğunu ve Rusya’ya yeni ithalat ve ihracat yasakları getirdiğini ifade etti. Açıklamasında, “16. yaptırım paketimiz konusundaki anlaşmayı memnuniyetle karşılıyorum.” sözlerine yer verdi. Bu durum, AB’nin Rusya’ya karşı uyguladığı baskının devam edeceğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Hazırlanan yaptırımların detayları henüz tam olarak paylaşılmamış olmasına rağmen, paket kapsamında, Rus alüminyum ürünlerinin AB’ye ithalatına aşamalı bir yasak getirileceği ve ham petrol satışlarını hedef alan önlemlerin daha da sıkılaştırılacağı bilgisi verildi. Ayrıca, Rusya’nın kısıtlamaları aşarak ham petrol ihraç etmek amacıyla kullandığı ve “gölgeleme” denilen yöntemlerle işletilen 73 tanker üzerine de yaptırımlar uygulanacağı duyuruldu. Bu tankerlerin yanı sıra, bazı Rus bankaları, birey ve şirketler de yaptırım listesine dahil edilecek.
AB, savaşın başlangıcından bu yana Rusya’ya karşı toplamda 15 yaptırım paketi uyguladı. Bu yaptırım paketlerinin kapsamı oldukça geniş bir yelpazeye yayılarak, ticaret, finans, enerji (petrol ve kömür dahil), sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ürünler ve lüks ürünler ile altın ve elmas gibi değerli metallerin de içeriğine yer veriyor.
Uygulanan yaptırımlar arasında, deniz yoluyla taşınan ham petrol ve bazı petrol ürünlerinin Rusya’dan AB’ye gönderimine yönelik yasaklar ile birlikte, bazı Rus bankalarının uluslararası ödeme sistemi SWIFT’ten çıkarılması da bulunmaktadır. Ayrıca çok sayıda yayın kuruluşunun faaliyetleri de bu yaptırımlar nedeniyle askıya alınmış durumdadır. Şu an itibarıyla, AB’nin yaptırım listesinde 2 binden fazla kişi ve kuruluş bulunmaktadır. Bu durum, AB’nin Rusya’ya karşı almış olduğu önlemlerin ciddiyetini ve kapsamını bir kez daha gözler önüne sermektedir.
