Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 2023 yılı Ekim ayının ortalarında gerçekleştirdiği olağan toplantısında, gündeminde yer alan yayın ihlalleri konusunu ele aldı. Toplantıda, 6112 sayılı ‘Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’ kapsamındaki hükümlere aykırı hareket ettiği belirlenen toplam 6 televizyon kanalı ve 1 dijital platforma idari yaptırım uygulama kararı alındı. Bu karar, özellikle yayıncılık etik kurallarının ihlal edildiği durumları hedef aldı ve ilgili medya kuruluşlarına önemli bir uyarı niteliği taşıdı.
Toplantıda dikkat çeken bir başka konu, bilirkişi olarak görev yapan bir kişinin izni olmaksızın telefon görüşmesinin yayınlanmasıyla ilgili düzenlenen inceleme raporuydu. Bu raporun değerlendirilmesi sonucunda, izinsiz ses kaydının yayınlanmasının kişinin hedef alınması ve ismiyle itibarsızlaştırılması amacı taşıdığını ortaya koyduğu belirtildi. Ayrıca, yargılama sürecine yönelik algı oluşturmaya, ayrıştırıcı bir dil kullanılmasına ve bireyin kişisel hakları ile itibarına yapılan saldırılara dikkat çekildi. RTÜK, bu ihlallerin 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesi kapsamında ‘Özel hayatın gizliliğinin ihlali’ ve ‘Eleştiri sınırlarını aşan küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler’ gerekçeleriyle ilgili kanala en yüksek seviyede para cezası verilmesine karar verdi.
Toplantının bir diğer önemli maddesi ise, Bolu Kartalkaya’da meydana gelen otel yangınıyla ilgiliydi. Bu olayla ilgili olarak, 3 televizyon kanalının yargılama sürecini etkilemeye yönelik yayın yaptıkları tespit edildi. RTÜK, bu açıklamanın ardından, söz konusu kanallara da 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesi kapsamında üst sınırdan idari para cezası uygulanmasına karar verdi. Böylelikle hem bu tür olaylar karşısında sorumlu yayıncılık anlayışının önemini vurgulamak hem de yargı süreçlerine olan saygıyı öncelikli hedef olarak belirlemek amaçlanmıştır.
RTÜK’ün aldığı bu kararlar, yaygın medyanın sorumlu bir şekilde hareket etmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Kurul, yayıncıların, hem yasal çerçevelere uyum sağlaması hem de bireylerin kişisel haklarına saygı duyması gerektiğinin altını çizerken, ihlalleri önlemek adına gerekli yaptırımları uygulamaktan çekinmeyeceğini belirtti. Bu durum, medya profesyonelleri için önemli bir uyarı niteliğinde olup, gelecekte daha dikkatli ve etik bir yayıncılık anlayışının hâkim olmasını sağlamak amacıyla bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, RTÜK’ün yaptığı bu denetim ve uygulamalar, Türkiye’de medya ortamında etik standartların yükseltilmesi ve yargı süreçlerine saygının artırılması adına büyük bir önem taşımaktadır. Medyanın özgürlüğü kadar sorumluluğunun da bilincinde olması gerektiği unutulmamalıdır.