MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Grup Toplantısı’nda yapmış olduğu açıklamalarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aralarında fikir ayrılığı olduğu yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetti. Bahçeli, bu tür iddiaların ülkenin birlik ve beraberliği açısından tehlikeli olduğunu savundu ve “Mevzu bahis vatan, millet, bayrak ise cumhurbaşkanımız Erdoğan ve şahsım arasında hiçbir ayrılığın, hiçbir ayrışmanın söz konusu bile olmayacağını mühürlü kalplere, görmeyen gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevidir” şeklinde ifadelerde bulundu. Bu bağlamda, Bahçeli’nin sözleri, yaklaşan seçimler öncesi siyasi bir istikrar mesajı olarak değerlendirildi.
Bahçeli, aynı gün içinde, 22 Ekim’de PKK lideri Abdullah Öcalan’a hitaben yaptığı açıklamada, “Örgütü lağvet, TBMM’de DEM Parti grubunda konuş” demişti. Bu sözler, Bahçeli’nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını ortaya koymakta ve MHP’nin bu konudaki tutumunu ifade etmektedir. Bu tür açıklamalar, MHP’nin ulusal birliğe ve güvenliğe verdiği önemi pekiştiriyor.
5 Kasım tarihinde ise Bahçeli, Erdoğan’ın görev süresinin bir dönem daha uzatılması çağrısında bulundu. Bu çağrı, MHP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan desteğinin bir göstergesi olarak değerlendirildi. Bahçeli’nin bu çıkışı, muhalefet partileri arasında yeni bir tartışma konusu yaratırken, aynı zamanda partisi için de pozitif bir destek arayışını işaret ediyor.
Son olarak, Bahçeli ve Erdoğan, 14 Kasım’da Ankara’da bir araya gelerek, ortak politikalar ve işbirlikleri üzerinde durdular. Bu buluşma, iki lider arasındaki dayanışmayı pekiştirmekte ve seçim sürecinde koalisyon halinde hareket etme kararlılıklarını ortaya koymaktadır. Bahçeli’nin açıklamaları ve ziyaretleri, siyasi arenada MHP’nin rolünü güçlendirme çabası olarak yorumlanabilir.
