Türkiye’nin lisanslı elektrik üretimi, 2022 yılının aralık ayında, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla %9,85 oranında bir artış göstererek toplamda 29 milyon 56 bin 541 megavatsaat olarak gerçekleşti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan “Elektrik Piyasası Sektör Raporu”na göre, lisanslı elektrik üretiminin kaynak dağılımı oldukça çeşitlidir. Üretimin %28’i doğal gaz santrallerinden, %24,1’i ithal kömür santrallerinden, %14,8’i hidroelektrik santrallerden, %12,1’i linyit santrallerinden, %11,9’u rüzgar santrallerinden ve %3,6’sı jeotermal santrallerden sağlanmaktadır.
Bu ana kaynakların yanı sıra, Türkiye’de elektrik üretiminde biyokütle, güneş, taş kömürü, asfaltit ve fuel-oil gibi diğer kaynakların payı da bulunmaktadır. Bu çeşitlilik, ülkenin enerji güvenliğini ve sürdürülebilir enerji üretimini artırma çabalarını desteklemektedir.
Yine aynı dönemde, faturalanan elektrik tüketim miktarı %6,4 artarak 23 milyon 377 bin 29 megavatsaat olarak tespit edilmiştir. Elektrik tüketimi, sektörler arasında farklılık göstermekte olup, tüketim payları şu şekildedir: %44,3 sanayi, %27,3 mesken aboneleri, %25,3 kamu ve özel hizmetler sektörü aboneleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Aydınlatmanın payı %2,5 iken, tarımsal faaliyetlerin payı ise %1,5 olarak kaydedilmiştir.
TÜKETEN SAYISI ARTIŞTA
2022 yılının aralık ayında elektrik tüketici sayısı, bir önceki yılın aynı ayına göre %1,9 artarak 50 milyon 693 bin 630’a ulaşmıştır. Bu artış, özellikle mesken tüketicilerinde %1,9, tarımsal faaliyet tüketicilerinde %2,5 oranlarında gerçekleşmiştir. Aydınlatma tüketicilerinin sayısında %1,6, kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer tüketicilerin sayısında ise %1,9 artış yaşanmıştır. Öte yandan, sanayi tüketicilerinin sayısında %2,3’lük bir düşüş gözlemlenmiştir.
Türkiye’nin lisanslı elektrik kurulu gücü de aynı dönemde yaklaşık %1,2 oranında bir artış göstererek toplamda 97 bin 419 megavata ulaşmıştır. Bu kurulu gücün %25,1’i doğal gaz çevrim santrallerine, %24,5’i barajlı hidroelektrik santrallerine, %13,1’i rüzgar santrallerine, %10,7’si ithal kömür santrallerine, geri kalan bölümü ise diğer enerji kaynaklarından elektrik üreten tesislere aittir. Bu durum, Türkiye’nin enerji üretiminde çeşitliliği sağlama yolunda kaydettiği önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
