Petrol Fiyatlarında Düşüş: OPEC+ Uyarıyor!

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın uyguladığı tarife politikaları, küresel petrol talebindeki düşüş ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile OPEC dışı bazı üretici ülkelerin oluşturduğu OPEC+ grubunun Nisan ayında kademeli üretim artışına gideceğine dair taahhüdü, petrol piyasaları üzerinde sürekli bir baskı yaratıyor. Trump’ın özellikle Çin’e yönelik uyguladığı gümrük vergilerini %10’dan %20’ye yükseltme kararı, petrol fiyatlarını etkileyen önemli bir faktör oldu.
4 Mart 2025 tarihinde Brent petrol fiyatı, Ekim 2024’ten bu yana ilk kez 70 doların altına inerek 68,23 dolara kadar geriledi. 5 Mart 2025’te ise Brent petrol, günü 69,32 dolardan kapatarak bu durumu pekiştirmiş oldu. 3-10 Mart 2025 haftasında Brent petrol fiyatı, haftayı %3,8 değer kaybıyla 70,19 dolardan kapatırken, bu durum Kasım 2021’den bu yana en düşük haftalık kapanış olarak kaydedildi. Öte yandan, Batı Teksas türü (WTI) ham petrol de aynı dönemde %4,2 değer kaybederek 66,85 dolara düştü.
Bir sonraki hafta da bu düşüş trendi devam etti. 10 Mart 2025 tarihinde Brent petrol, bir önceki güne göre %1,7 değer kaybıyla günü 68,98 dolardan kapatarak Aralık 2021’den bu yana en düşük seviyeye ulaştı. Ancak fiyatlar, 70 doların altında kalmamaya direnç gösterdi. 10 Mart ile başlayan hafta boyunca Brent petrol, önceki haftaya göre yatay bir seyir izleyerek 70,24 dolardan kapandı. Bu hafta WTI ise %0,1 yükselerek 66,91 dolara çıktı.
“SERBEST ÜRETİM PİYASADA ÇÖKÜŞ GETİREBİLİR”
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, petrol fiyatlarındaki bu düşüşün temel nedeninin küresel talepteki zayıflık olduğunu ifade ederken, 2025-2026 döneminde petrol tüketiminin duraksama dönemine gireceğini ve bu duruma çözüm bulmanın zor olduğunu belirtti. Barkeshli, büyük piyasa oyuncularının, özellikle Çin, Hindistan ve diğer yükselen ekonomilerdeki talep artışına dayalı bir üretim kapasitesini artırma beklentisiyle hareket ettiklerini fakat bu ülkelerden beklenen performansın gelmediğini dile getirdi.
Öte yandan, OPEC+ grubunun üretim kesintilerine genel olarak uyum gösterdiğinden bahseden Barkeshli, bunlara rağmen OPEC+ üyesi olmayan ülkelerin, özellikle Norveç, Kanada, Brezilya ve ABD gibi ülkelerin üretimlerini artırmalarının OPEC+ üyelerinin pazar payını tehdit ettiğini vurguladı. Bu durumun, OPEC+ projelerinin gelirlerini azaltırken, üretimi artıran ülkelerin de gelirlerini artırdığına dair endişelere yol açtığını belirtti.
Barkeshli, OPEC+ grubunun üretim kesintisini sürdürmesinin anlamının kalmadığını, zira piyasa arz fazlasıyla dolduğunda, OPEC+ üyelerinin petrol akışını artırmanın daha mantıklı olacağını ifade etti. Böyle bir senaryo, üreticiler arasında pazar payı savaşına dönüşebilir ve serbest üretim politikasının benimsenmesi durumunda piyasada ciddi bir çöküş yaşanabileceğini aktardı. Bu durum, 1980’lerdeki petrol krizine benzer bir senaryoya yol açabilir.
“FİYATLARIN 70 DOLARDA KALMASI YATIRIMLARI ZAYIFLATABİLİR”
Barkeshli, Trump’ın petrol piyasasına yönelik söylemlerinin fiyatları baskıda tuttuğunu vurguladı. Trump’ın düşük petrol fiyatlarını