Siyaset

İTİRAZ DALGASI YÜKSELİYOR: MUHALEFET ÇARESİZ – 49 Karakter

Ülkeyi ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlarda felakete götüren rejimin en büyük tehdidi halkın farklı kesimlerinden yükselen itirazlar. Toplumsal muhalefet güçleri geri çekilirken, halkın içinden yükselen itirazlar rejimle karşı karşıya gelen güç haline geldi. Bu itirazlar artık daha fazla duyulur hale geliyor ve rejime karşı sosyal kitlesel bir patlamaya yol açabilir.

Halk, rejimin dayattığı politikalara karşı itirazını yükseltmeye devam ediyor. Bu itiraza karşı rejimin aldığı otoriter pozisyon ise daha fazla otoriterleşme olarak kendini gösteriyor. Rejim, itiraz dalgasını bastırmak için sosyal medya engellemeleri, tehditler ve tutuklamalar gibi yöntemlere başvuruyor.

Emekliler, üreticiler, işçiler, kadınlar, öğretmenler, veterinerler ve mali müşavirler gibi farklı meslek grupları yoksulluğa, hak kayıplarına, düşük ücretlere karşı sokakta mücadele ediyor. Bu mücadeleler toplumsal bir direniş potansiyelini ortaya çıkarıyor ve yaşamı sarsacak bir güce dönüşebilir.

İşçiler, ekonomik krize karşı fabrikalardan ve sokaklardan başlattıkları direnişlerle iktidara karşı konumlanıyor. Özellikle CarrefourSA işçileri ve Polonez işçilerinin direnişleri işçi sınıfının baskılara karşı direnişlerini gösteriyor.

Üreticiler de tarım politikalarına karşı sokaklara dökülüyor. Karpuz, domates, buğday, çay gibi ürünlerin üreticileri, düşük fiyatlar ve maliyetler nedeniyle sorunlar yaşıyor. Hükümetin tarım politikalarını sert bir şekilde eleştiriyorlar ve hükümetin istifasını talep ediyorlar.

Çevre politikalarına karşı da halk yaşam alanlarını savunuyor. HES’lere, doğa katliamlarına karşı direnen halk, “Bu memleket bizim” diyerek çevreyi korumaya çalışıyor.

İktidara karşı toplumsal bir gücün varlığı hala eksik olsa da, halkın itirazları giderek yayılıyor ve örgütlenme ihtiyacı ortaya çıkıyor.

Muhalefet partileri ise seçim sonrası aldıkları konumla halkın sorunlarına yeterince odaklanamıyor. Seçim illüzyonuna kapılan muhalefet, rejime karşı doğrudan tavır geliştiremiyor ve sadece tematik mitinglerle sorunları dile getiriyor.

Sonuç olarak, halkın itirazları giderek artarken, muhalefetin seçim illüzyonuna hapsolması ve rejimin otoriterleşmesi ülkeyi daha da krize sürüklüyor. Halkın sorunlarına odaklanmayan bir siyasi hattın rejimle mücadelede yetersiz kalacağı açıktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu