Asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç, doğrudan 7 milyona yakın çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren önemli bir konu olarak 2025 yılı için Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı ile başlamış bulunmaktadır. İşçi ve işveren temsilcileri, 2025’te geçerli olacak yeni asgari ücretin belirlenmesine dair çalışmalar yapmak üzere bir araya geldi. İşçi kesimini Türk-İş, işveren kesimini ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil etmektedir. Türk-İş heyetinde bu yıl 4 işçi bulunurken, komisyonda toplamda 15 kişi yer almaktadır. Yeni asgari ücretin belirlenme süreci yıl sonuna kadar tamamlanacaktır. Toplantı öncesinde bir basın açıklaması da yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, işçi ve işverene maksimum fayda sağlayacak bir rakam belirleyeceklerini vurgulamıştır.
Bugün saat 16.00’da başlayan toplantıda işçi ve işveren temsilcileri ile hükümet yetkilileri bir araya gelerek 2025 yılı için asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarına başlangıç yapmış oldular. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, ayrıca işçi kesimini temsil eden grupta aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, Karayolları’nda çalışan taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven yer almaktadır.
Bakan Işıkhan, toplantı sırasında yaptığı açıklamada, asgari ücretin genel seviyeyi değil, çalışanlara ödenecek minimum ücreti belirlediğini ifade etti. Ekonomik göstergeleri titizlikle değerlendirerek enflasyon oranı, satın alma gücü ve iş gücü piyasasının ihtiyaçlarını göz önünde bulunduracaklarını belirtti. Özellikle asgari ücret artışlarının enflasyona karşı bir kalkan oluşturarak, çalışanların satın alma gücünü artırdığına vurgu yaptı.
‘Sermaye kalkınmanın motor gücüdür’
Işıkhan, Türkiye’nin kalkınmasının işçi ve işveren iş birliği ile sağlanabileceğini, bu nedenle çatışmacı bir anlayış yerine dayanışmayı öne çıkaracaklarını belirtti. “Alın teri kutsaldır, sermaye ise kalkınmanın motor gücüdür” diyerek, iş gücü ve yatırım gücünü aynı çatı altında buluşturacak bir düzenin önemine dikkat çekti.
2025 yılının asgari ücretinin belirlenmesinde, gerçekleşen enflasyon oranları ile hedef enflasyon arasında bir tartışma yaşanmaktadır. Türkiye’deki yıllık enflasyon oranı %48,58 iken, Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini %44’tür. Gerçekleşen enflasyona göre bir zam yapılması durumunda asgari ücretin 24 bin 483 lira olması beklenmektedir, hedef enflasyona göre artış gerçekleştirilmesi durumunda ise 20 bin 572 lira civarına çıkabilecektir.
Sendika ve siyasi parti temsilcilerinin talepleri
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin “insanca yaşayabilecek” bir seviyeye ulaşması gerektiğini ifade etmiş, bunun sadece tek bir birey üzerinden değil, işçi ailesi göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, asgari ücretin artık bir geçim ücreti haline geldiğini ifade etmiştir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise asgari ücretin belirlenmesinde bir denge sağlanması gerektiğine vurgu yaparak, ”Asgari ücret adı üstüne asgaridir, yani bundan daha altı olmaz” dedi. Yılmaz, kamu ile ilgili durumun tek başına geçerli olmadığını, üçlü bir mekanizma içinde değerlendirileceğini belirtmiştir.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin asgari ücret beklent
