Portekiz Ligi’nde Benfica forması giyen Türk milli futbolcu Orkun Kökçü, TRTSpor’dan Veli Yiğit’e verdiği özel röportajda içten açıklamalarda bulundu. Röportaj esnasında, Türkiye’de kendisi hakkındaki eleştirilerle ilgili duygusal anlar yaşadı. Orkun, gözyaşlarına hakim olamayarak şunları ifade etti:
“Türk medyasına karşı bir kırgınlığım var. Genç yaşta Holland’da ciddi başarılara imza attım, ancak Hollanda Ligi’ni hafife almaları bana garip geliyor. Ajax-Beşiktaş ve AZ Alkmaar-Fenerbahçe gibi önemli karşılaşmalarda da durumun ne kadar farklı olduğunu gördük. Başarılı olmama rağmen, aldığım düşük ilgi nedeniyle biraz üzgünüm. Yılın oyuncusu ödülünü kazandım ama hala medyada yeterince yer almadım. Diğer arkadaşlarımın dikkat çektiğini düşündüğümde, içimde bir üzüntü oluşuyor. Milli takımdan döndükten sonra gelen ağır eleştiriler de cabası. Bu tür durumlar sonrası kamptan ayrılmayı bile düşünmüştüm. Hollanda’da daha fazla değer görüyor gibiydim. Ancak elimden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğim, yapacak başka bir şey yok.”
“BEŞİKTAŞ 1 MİLYON DOLARI ÇOK BULDU”
Geçmişte Beşiktaş’a transfer olma sürecinden bahseden Orkun Kökçü, bu durumu şu şekilde anlattı: “Bir dönem Beşiktaş’a transferim gündemdeydi. O dönemde Feyenoord’un U19 takımında oynuyordum ve bana A takıma çıkma vaadi verilmişti. Ancak kamp döneminin başlamasıyla bu söz tutulmadı ve oldukça sinirlendim. Babamı arayarak, ‘Ben gitmek istiyorum’ dedim. Babam o zamanlar Erdal Torunoğulları ile tanışıyordu ve Beşiktaş’a gitmek için Feyenoord ile ısrarcılığımı sürdürdüm. Beşiktaş da beni bırakmak istemedi ancak en nihayetinde benim gitmemi kabul ettiler. O dönem Beşiktaş, bonservis bedeli olarak 1 milyon doları çok bulmuştu.”
“4-5 AY UYURKEN ZORLANDIM”
Feyenoord’daki son sezonunda yaşadığı ilginç bir anıyı da paylaşan Orkun Kökçü, şöyle devam etti: “Feyenoord’daki son senemde Ramazan ayında oruç tuttuğum için bana bir içecek verdiler. Sahurda içmem için bir Pre-workout içeceği verdiler ama ben uzun süre enerji veren nitelikte bir şey istemiştim. Onlar ise bunu ani enerji verici olarak anlayıp, sahurda o içeceği içmemi sağladılar. Yarım saatin ardından kalbim hızlı atmaya başladı ve vücudumda kramp girdi. O an, orada öleceğimi düşündüm ve bu durumdan oldukça korktum. O günden sonra, 4-5 ay boyunca uyku saatlerinde zorlandım. Bu travmayı atlatabilmek için psikolojik destek aldım ve umreye gittim.”
