Olimpiyat Oyunları, iyi planlanıp uygulandığında sürdürülebilir kalkınma için önemli fırsatlar sunabilir. Sporun küreselleşmesi ve ticarileşmesiyle olimpiyatlar, ülkeler arasında ekonomik, teknolojik ve siyasi rekabetin yaşandığı organizasyonlar haline gelmiştir. Ev sahibi ülkeler için kısa vadede olumsuz olsa da orta ve uzun vadede olumlu sonuçlar doğurabilecek ekonomik analizler yapılmalıdır.
Örneğin, 2004 Atina Olimpiyat Oyunları Yunanistan ekonomisine derin etkiler bıraktı. 15 milyar dolara mal olması planlanan oyunlar, 1,6 milyar dolardan fazla bütçe açığı oluşturdu ve ülkenin ekonomisini olumsuz etkiledi. Benzer şekilde, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları Çin’i kısa vadede destekledi ancak uzun vadeli ekonomik maliyetler doğurdu.
Londra’da ise özel şirketlerin finanse ettiği 2012 Olimpiyat Oyunları’nın toplam maliyeti beklenenden çok daha yüksek oldu. Rio’da ise özel yatırımcılar büyük bir mali yükü üstlenirken, Brezilya ekonomisi daraldı ve borçlar arttı.
Olimpiyatların uzun vadeli etkilerinin hesaplanması ve sürdürülebilir projelerin geliştirilmesi önemlidir. İstanbul’un bu organizasyonu kazanması durumunda dengeli bir maliyet ve kar getirisi sağlayacak projelerin planlanması gerekmektedir. Geçmişte Montreal, Atlanta, Seul, Sydney, Atina ve Pekin gibi şehirlerde olimpiyatlar ev sahibi ülkeler için ekonomik olarak zorlu süreçlere neden olmuştur. Bu nedenle, uzun vadeli planlama ve politikalar oluşturularak olimpiyatların pozitif etkileri artırılmalıdır.
