Konya ilinde bulunan Tahir Büyükkörükcü Anadolu İmam Hatip Lisesi, 18 Aralık Dünya Arapça Günü etkinliği esnasında büyük bir tartışmaya ve eleştirilere neden olan bir etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlikte, öğrencilerin eline silah verildiği ve IŞİD militanı kıyafetleriyle sahneye çıkıldığı görülen görüntüler, sosyal medyada geniş yankı buldu. Öğrencilerin, terörist grupları simgeleyen kıyafetlerle sahneye çıkması ve IŞİD militanı gibi davranarak bir oyun sergilemesi, birçok kişi tarafından provokatif ve son derece olumsuz bir tutum olarak değerlendirildi.
Bu olayın sosyal medyada yayılması üzerine, CHP Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, durumu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Gökçen, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e durumla ilgili birtakım sorular yöneltti. Gökçen, gerçekleşen bu etkinliğin eğitim politikaları ve gençlerin psikolojisi üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkileri vurguladı. Ayrıca, eğitim kurumlarının öğrencilere şiddet, terör ve şiddet eğilimli ideolojileri teşvik etmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Gökçen, Tekin’e yanıtlaması istemiyle belirli sorular sordu. Bu sorular arasında, “Basına yansıyan görüntülerdeki etkinliği kim ya da hangi kurumun düzenlemesine izin verdiği?” ve “Söz konusu etkinlikte yer alan içerik ve görsellerin Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayından geçip geçmediği?” gibi kritik noktalar yer aldı. Ayrıca, “Bu tür etkinliklerde kullanılan temalar ve materyaller Bakanlık tarafından denetlenmekte midir?” sorusunu da yöneltti.
Öte yandan, basına yansıyan görüntülerde sahnede Suriye Arap Cumhuriyeti Bayrağı’nın görünmesi dikkat çekti. Gökçen, bu bayrağın etkinlikte bulunma gerekçesini de sordu. Ayrıca, öğrencilerin cihatçı militanlar gibi giydirilerek ellerine oyuncak silah verilmesinin eğitim ilkeleriyle nasıl ilişkilendirileceğini merak etti.
Bunun yanı sıra, etkinliğin öğrencilerin psikolojisi ve pedagojik gelişimleri üzerinde nasıl bir etki yarattığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu konuyla ilgili herhangi bir inceleme başlatılıp başlanmadığı hususlarına da değindi. Bu durum, gerek eğitim çevreleri gerekse toplumsal kesimlerden ciddi tepkiler ortaya çıkardı ve tartışmaların fitilini ateşledi.
Sonuç olarak, yapılan bu etkinlik, sadece öğrencilerin eğitimi açısından değil, aynı zamanda toplumsal değerler ve güvenlik politikaları açısından da önemli bir tartışma konusu haline geldi. Gökçen’in önergesi, benzer olayların önüne geçilmesi ve eğitim sisteminin daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirilmekte. Eğitimde şiddet ve terör temalarının yer almasının, toplumsal bir tehdit oluşturabileceği fikri, bu olay üzerinden sıklıkla dile getirilmektedir.
