Dünya

Hava Kirliliği Akıl Sağlığını Tehdit Ediyor!

Sanayi bölgeleri ve megakentler, atmosfere en fazla kirleticiyi yayan yerler olarak dikkat çekiyor. Özellikle bu kirliliğin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde üst solunum yolu ve akciğer hastalıkları sıklıkla görülüyor; yapılan bilimsel araştırmalar da bu durumun doğruluğunu kanıtlıyor. Ancak, akıl ve ruh sağlığının kirli havadan etkilenip etkilenmeyeceği sorusu pek fazla gündeme gelmemişti. Bu konuya ışık tutan önemli bir çalışma ise St Andrews Üniversitesi’nden geldi. Sky News iklim muhabiri Victoria Seabrook, bu araştırmanın sonuçlarını paylaştı.

3 Nisan 2014 tarihinde, Londra’daki Hyde Park’ta bisiklet süren bir bisikletçi, Sahra Çölü’nden gelen toz bulutları sebebiyle hava filtreli bir maske takmak zorunda kalmıştı. O gün Londra’da hava kirliliği rekor seviyeye ulaşırken, Başbakan David Cameron, sabah koşusunu hava kirliliği nedeniyle iptal ettiğini açıkladı. Bu örnek, hava kirliliğinin günlük yaşam üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.

St Andrews Üniversitesi’nin yeni araştırması, hava kirliliğinin akıl hastalıkları nedeniyle hastaneye yatış oranlarında bir artışa sebep olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, daha önceki çalışmalarda hastane yatışlarının fiziksel sağlık ve ölümler üzerinden değerlendirilmekte olduğunu vurguladı. Ancak bu araştırmanın bulguları, uzun süre hava kirliliğine maruz kalan bireylerin ruh sağlığı ve davranış bozuklukları nedeniyle hastaneye kaldırılma ihtimallerinin, temiz havada yaşayanlarla kıyaslandığında daha yüksek olduğunu gösterdi.

Bu bulguların ekonomik verilere de dikkat çeken bir yönü bulunuyor. Uzmanlar, hava kirliliğinin önlenmesi ve daha iyi bir kamu sağlık yönetimi için sıkı çevre koruma ilkelerinin uygulanmasını savundular. Bunun, hastane kaynaklarının daha verimli kullanılması açısından önem taşıdığı ifade edildi.

St Andrews ekibi, araştırmaları dahilinde dört temel hava kirleticisinin etkisini analiz etti. Çalışma, İskoçya halk sağlığı verileri ışığında 200 bin kişilik bir nüfusu kapsayarak büyük ölçekli bir inceleme gerçekleştirdi.

Kükürt dioksit, solunum yolu hastalıkları ile en belirgin ilişkisi olan kirletici oldu. Bunun yanı sıra azot dioksit, ruhsal hastalıklar ve davranış bozukluklarıyla ilgili hastaneye yatışların artmasına bağlı olarak sıkça analiz edildi. Ayrıca, PM10 ve PM2.5 gibi iki başka kirletici ile de birikimlerin; kalp-damar, solunum ve bulaşıcı hastalıklar sebebiyle hastaneye yatış oranlarının yükselmesiyle bağdaştırıldığı tespit edildi.

Bu bağlamda yapılan bir diğer inceleme, BMJ Open dergisinde yer aldı. Mayıs ayında yayımlanan bir başka çalışma ise iç mekan hava kirliliği ile depresyon arasında bir bağlantı bulmuştu. Bu da akıl sağlığı üzerinde hava kirliliğinin uzun süredir ihmal edilen etkilerini gözler önüne seriyor.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu