Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna – Rusya savaşında Türkiye’nin arabuluculuk rolünü görüşmek üzere Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Lavrov’un bu ziyareti, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlayışının üzerinden geçen üçüncü yılı anmakta ve önemli bir diplomatik adım olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan Reuters’a açıklama yapan bir kaynak, Türkiye’nin savaşın başlangıcından sonra Rusya ve Ukrayna arasındaki ilk müzakerelere ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, “Önümüzdeki dönemde bu rolü üstlenmeye hazırız” şeklinde ifade etti. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası diplomasi alanındaki etkinliğini ve barış süreçlerinde ne denli aktif bir rol üstlenebileceğini ortaya koymaktadır.
NELER KONUŞULACAK?
Lavrov’un, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yapacağı görüşme gündeminde, Gazze’deki ateşkes ve Suriye‘deki mevcut durum gibi konular da önemli bir yer tutacak. Bir Türk yetkili, Türkiye’nin Suriye toprak bütünlüğüne verdiği önemi vurgulamakla birlikte, “terörist unsurların bölgede temizlenmesi gerektiği” mesajını yineleyeceğini ifade etti.
Ayrıca, isimsiz bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Lavrov ile yapılacak olan görüşmelerde diplomatik çabaların yanı sıra “adil ve kalıcı bir barışa ulaşmak için atılacak adımlar”, “ABD ile Rusya arasındaki son temaslar” ve Türkiye’nin bu süreçteki olası katkıları üzerinde durulacağını belirtti.
TÜRKİYE, İKİ DÜŞMAN ARASINDA
Geçtiğimiz hafta, ABD ve Rus yetkililer Riyad‘da bir araya gelerek Ukrayna-Rusya savaşının sonlanması için görüşmelerde bulunmuşlardır. Bu görüşmelere Ukraynalı yetkililerin katılmadığı belirtilirken, aynı gün Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da bir buluşma gerçekleştirmiştir.
Zelenski, Türkiye ziyaretinde ABD’nin Ukrayna’yı barış masasına olmadan hareket etmesini eleştirmiş ve Türkiye’yi Ukrayna’daki barış çabalarındaki katkıları nedeniyle övmüştür. Pazar günü yaptığı bir açıklamada ise Zelenski, “Türkiye, Ukrayna için önemli bir güvenlik garantörüdür” ifadelerini kullanmış ve Türkiye’nin bu bağlamda oynadığı role dikkat çekmiştir.
