Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, uluslararası bir heyetle birlikte Adalet Bakanlığı’na PKK lideri Abdullah Öcalan‘a yönelik tecridin kaldırılmasına dair resmi bir başvuru gerçekleştirdi. Bu başvuru, aralarında siyasetçiler, sendikacılar ve gazetecilerin bulunduğu bir grup tarafından yapıldı. Uluslararası heyet, Öcalan’ın serbest bırakılması ve somut barış görüşmelerinin başlaması çağrısında bulundu.
Başvuruya dair bilgi veren DEM Parti Mardin Milletvekili Salihe Aydeniz, “Devletin artık bu meselelere kulak vermesi gerekiyor” dedi. Aydeniz, bu tür girişimlerin sembolik öneminin yanı sıra, gerçek bir barış sürecinin ancak demokratik yöntemlerle sağlanabileceğini vurguladı. Aydeniz, uluslararası heyet ile birlikte yapılan bu başvurunun amacının, İmralı Cezaevine uygulanan tecridin neden olduklarına dikkat çekmek olduğunu ifade etti. Ona göre, Kürt sorununun demokratik çözümü için Abdullah Öcalan’ın barış iradesinin dikkate alınması şart.
“İletişim Kurmanın Önemi”
Uluslararası heyetin bir parçası olan Walter Baier, Avrupa Sol Parti Başkanı olarak yaptığı açıklamada, Türkiye hükümetiyle iletişim kurmanın önemine dikkat çekti. Baier, özellikle bu dönem içinde yapıcı bir diyalog stratejisi geliştirmenin kritik olduğunu ve Abdullah Öcalan’ın sesinin de bu süreçte önemli bir rol oynayacağını belirtti.
Gazeteci Benedetta Rossi, heyet adına yaptığı konuşmada, Abdullah Öcalan’ın önceki barış süreci çabalarının Türk hükümeti ile Kürt toplulukları arasında diyalog ve anlayışı kolaylaştırmadaki önemini ifade etti. Rossi, 2013-2015 yılları arasında Öcalan’ın önerdiği barışçıl çözüm yol haritasının, sürece olumlu katkılarda bulunduğunu vurguladı. Öcalan’ın, 25 yıldır keyfi bir biçimde İmralı Adası’nda tutulduğunu ve bunun ulusal ve uluslararası hukuk düzenlemelerine aykırı olduğunu belirtti.
AİHM Kararları ve Tecridin Sürekliliği
Benedetta Rossi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 18 Mart 2014 tarihinde Öcalan’a verilen, şartlı tahliye imkanı olmaksızın müebbet hapis cezasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlaline yönelik bir karar aldığını hatırlattı. AİHM, bu cezanın insanlık onuruna aykırı olduğunu ve fiilen uzatılmış bir ölüm cezasına eşdeğer olduğunu belirtmişti. 19 Eylül 2014’te Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’yi AİHM kararlarına uymaya davet etmişti. Ancak tüm bu eleştirilere rağmen, Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin 2021 yılından bu yana devam ettiği ifade edildi.
Somut Barış Görüşmeleri Talebi
Uluslararası heyet, Türkiye hükümetine uluslararası hukukun önemini hatırlatmak ve insan haklarına saygı gösterilmesi yönünde çağrıda bulunmak amacıyla toplandı. Bu bağlamda, Abdullah Öcalan’ın derhal serbest bırakılması ve somut barış görüşmelerinin başlaması gerektiğini vurguladılar. Kürt halkı için adil bir barış anlaşması sağlanana kadar bu çabaların süreceği belirtildi.
Başvuru Dilekçesi İçeriği
Uluslararası delegasyon, Adalet Bakanlığına gönderdikleri dilekçede, “İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ile görüşme yapmak istiyoruz” talebini iletti. Dilekçede, gerekli iznin verilmesi için resmi bir başvuruda bulundukları belirtilmiştir.
