Dünya

Netanyahu, Lübnan Operasyonlarını Genişletiyor!

Son günlerde, İsrail’in Lübnan’a yönelik askeri hamleleri ve bu bağlamda Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kabinesine yaptığı açıklamalar gündemdeki yerini sağlamlaştırmış durumda. Netanyahu, kabinesine hitaben yaptığı konuşmada, “Çağrı cihazı operasyonu ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın ortadan kaldırılmasına yönelik girişimler, güvenlik birimlerinden gelen itirazlara rağmen başlatıldı” şeklinde ifadeler kullanarak, bu müdahalelerin ardındaki motivasyonları açıkladı.

Özellikle 17-18 Eylül tarihlerinde gerçekleşen eşzamanlı patlamalar, İsrail’in askeri stratejisini daha görünür hale getirdi. Bu patlamalarda, Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazları ve telsizlerin hedef alındığı belirtildi. Lübnanlı yetkililerin yaptığı açıklamalara göre, bu saldırılar sonucunda tam 39 kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 3 bin kişi yaralandı. Bu sayılar, olayın boyutunu gözler önüne sererken, hem yerel hem de uluslararası kamuoyunda büyük bir infial yarattı.

OPERASYONLAR GENİŞLİYOR

İsrail’in genelkurmay başkanı Herzi Halevi, güney Lübnan’da kara operasyonlarının genişletilmesi yönünde kritik bir karar aldı. İsrail devlet medyasına yansıyan haberlere göre, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve diğer güvenlik kurumları, Lübnan’daki askeri faaliyetlerin sona erdirilmesi üzerine bir değerlendirme yaptı. Ancak, Halevi, IDF’nin Kuzey Komutanlığı için yeni askeri planlar devreye sokarak, binlerce daimi ve yedek askeri kapsayan genişletilmiş bir kara harekâtını onayladı. Bu karar, bölgedeki asker varlığını artırmayı ve Hizbullah’a yönelik baskıyı artırmayı amaçlıyor.

Bu gelişmeler, İsrail’in Lübnan’daki askeri varlığını artırmak için kararlı adımlar attığını ve bölgedeki gerilimin daha da tırmanabileceğini gösteriyor. Lübnan ile İsrail arasındaki sürtüşme geçmişten gelen tarihi bir konu olmasına rağmen, son olaylar, iki taraf arasındaki çatışmanın yeni bir evreye geçmesine zemin hazırlayabilir. Askeri operasyonların genişlemesi, sadece askeri değil, aynı zamanda politik olarak da önemli sonuçlar doğurabilir.

Uluslararası toplum da bu gidişata kayıtsız kalmayacak gibi görünüyor. Birçok ülke, bölgede barış ve istikrar talep ederken, bu tür askeri operasyonların durdurulması gerektiği yönünde çağrılarda bulunuyor. Ancak, İsrail’in politika ve askeri operasyonlarına duyduğu güven, gelecekte daha fazla askeri birliklerinin bölgeye sevk edilmesine olanak tanıyacak gibi gözüküyor.

Ayrıca, bu süreç içinde Hizbullah’ın tepkisinin nasıl şekilleneceği de merak konusu. Terör örgütü olarak tanımlanan Hizbullah, bu saldırılara karşılık verme konusunda çeşitli senaryolar üzerinde çalışıyor olabilir. Eğer durum bu şekilde devam ederse, tarihsel bağlamda uzun süredir devam eden çatışmaların yeniden alevlenmesi söz konusu olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu