Dünya

NATO Zirvesi: Batı Emperyalizmi ve Yeni Savaş Politikaları!

ABD’nin liderliğindeki Batı emperyalizminin yeni savaş politikaları, Washington’daki NATO zirvesinde somutlaştı. Kuzey Atlantik İttifakı Örgütü’nün (NATO) 75. kuruluş yıldönümünde yapılan zirvede Rusya “düşman” ilan edilirken Çin, Kuzey Kore ve İran açıkça hedef alındı.

İttifak üyesi ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları’nın katıldığı zirvede “savaş örgütü” NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı devreye sokulması kararlaştırıldı. 38 maddelik sonuç bildirgesinde Rusya’ya karşı Ukrayna’ya daha fazla askeri, politik ve mali destek sözü verildi. Tüm üye ülkelerin kabul ettiği sonuç bildirgesinde, Rusya’nın birliğin güvenliğine en büyük ve doğrudan tehdit olduğu vurgulandı.

Bildiride, İttifak üyelerinin gelecek yıl Ukrayna’ya en az 43,3 milyar avro askeri yardım sağlayacakları taahhüt edildi. Ukrayna’ya silah yardımı ve askeri eğitimler konusunda koordinasyon sorumluluğu NATO’ya verildi. NATO’nun Ukrayna’da aktif rol üstleneceği ilan edildi.

Çin, Rusya’nın Ukrayna’daki savaş çabalarının kolaylaştırıcısı olarak nitelendirilirken, Pekin’in Avrupa-Atlantik güvenliğine sistemik zorluklar yaratmaya devam ettiği iddia edildi. Bildirgede Çin’in nükleer silahlarından duyulan rahatsızlık dile getirildi ve İran ile Kuzey Kore’nin de Rusya’ya Ukrayna savaşında kullanılmak üzere silah sağlamakla suçlandığı belirtildi.

Batı Balkanlar ve Karadeniz bölgelerinin stratejik öneme sahip olduğuna vurgu yapılarak NATO’nun bölgenin güvenliğine ve istikrarına güçlü bir şekilde bağlı olduğunun altı çizildi. Bildirgede terörle mücadelenin NATO’nun kolektif savunması açısından vazgeçilmez olduğuna ve teröristlerle kararlılıkla mücadele edileceğine dair ifadeler yer aldı.

NATO Liderler Zirvesi’nden çıkan karar doğrultusunda NATO, Ürdün’ün başkentinde ilk kez bir irtibat ofisi açacak ve Ortadoğu’ya yerleşmiş olacak. Benzer şekilde Japonya’da da bir ofis açılması planlanıyor. Bu adımlar, Çin’i kuşatmak için Asya-Pasifik’e yığınak yapmaya hazırlanan NATO’nun stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

ABD’nin talebiyle GSYİH’nın yüzde 2’sinden fazlasını savunmaya ayırma kararı alan siyasal İslamcı rejimin NATO sevdası zirvede vurgulandı. Türkiye’nin savunma harcamalarının artışı takdir edilirken, silahlanmaya ayrılan bütçenin silah tekellerine büyük kar getirdiği belirtildi.

NATO’nun savaş politikalarının Rusya ve Çin ile gerginliği artırabileceği üzerinde duruldu. Özellikle silahlanma politikalarının savaşları beraberinde getirebileceği ve uluslararası ilişkileri zorlaştırabileceği vurgulandı. Son olarak, Türkiye’nin ittifak içindeki konumu ve tavrı, övgüyle değerlendirildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu