Lübnan’ın güneyinde meydana gelen saldırıların ardından, İsrail’in anlaşmanın devamı için çaba sarf ettiğini öne süren Katz, ateşkesin sürdürülmesi açısından bazı temel şartların bulunduğunu vurguladı. Katz’a göre, ateşkesin kalıcı olabilmesi için Hizbullah grubunun Litani Nehri’nin kuzeyine çekilmesi ve bölgedeki mühimmat ile altyapının tamamen ortadan kaldırılması gerekiyor.
Katz, “Eğer bu koşullar yerine getirilmezse, anlaşma geçerli olmayacak ve İsrail, kuzeydeki vatandaşlarının güvenliğini sağlamak amacıyla harekete geçecektir,” şeklinde bir açıklama yaparak durumu netleştirdi.
Lübnan ile İsrail arasında gerçekleştirilen ve 27 Kasım 2024’te yürürlüğe giren ateşkes, iki taraf arasında önemli bir geçiş sürecini temsil ediyor. Anlaşmanın ikinci maddesi, Lübnan hükümetinin Hizbullah ve diğer silahlı grupların İsrail’e herhangi bir saldırıda bulunmalarını önlemesini şart koşarken, İsrail’in de Lübnan’daki sivil ve askeri hedeflere saldırmama taahhüdünü içeriyordu.
Ancak, bu ateşkese rağmen İsrail’in Lübnan’ın güneyinde askeri operasyonlarını sürdürdüğü gözlemlendi. Bugüne kadar sadece iki beldeden çekildiğini belirten İsrail, varılan ateşkes anlaşmasına rağmen bölgedeki varlığını devam ettiriyor. Ayrıca, bu anlaşma çerçevesinde Lübnan ordusu’nun, İsrail’in işgal ettiği bölgelere 60 gün içinde kademeli olarak konuşlanması gerektiği de belirtiliyor.
Bu karmaşık durum, hem Lübnan hem de İsrail için bir güvenlik tehdidi yaratmaya devam ederken, bölgedeki istikrarı da etkilemektedir. Uzun vadede, iki ülke arasındaki bu anlaşmazlıkların çözülmesi için diplomatik çabaların artırılması ve tarafların birbirine daha fazla güven duyması gerektiği ifade edilmektedir. Özellikle, yanıt bekleyen birçok soru ve belirsizlik mevcutken, durumun daha da gerginleşmemesi için uluslararası toplumun da devreye girmesi gerektiği düşünülüyor.
