Siyaset

Müteahhit Anlayışı Depremzedeleri Müşteri Görüyor!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, bir grup toplantısında yaptığı konuşmada dikkat çekici konulara değindi. Hatimoğulları, ülkemizde yaşanan bazı sorunları ve iktidarın politikalarını eleştirerek, özellikle depremzedelerin durumuna ve iktidarın yaklaşımına dikkat çekti.

Öncelikle, Hatimoğulları, depremzedelerin durumunu ele alarak, “Rezerv anlayış ile neyi hedeflediklerini biz çok iyi biliyoruz. Depremzedeleri müşteri olarak görmeyi hedefleyen müteahhit anlayışıyla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. Bu durum, deprem bölgelerindeki insanların gerçekten ihtiyaç duyduğu yardımların yerine, iktidarın sadece ekonomik çıkarlar peşinde koştuğunu vurguladı. Ayrıca, Hatimoğulları, bu iktidarın bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeyi hedefleyen plan ve projeler geliştirdiğini söyledi.

Hatimoğulları, iktidarın uygulamalarından biri olarak eski milletvekillerinin trafik cezalarının halk tarafından ödenmek istenmesini de eleştirdi. “Bu iktidar, eski milletvekillerinin alacağı trafik cezalarını halka ödetmeye çalışıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bir milletvekili olarak da kabul etmiyoruz” diyerek bu tür uygulamalara karşı olduklarını belirtti. Bu durum, Hatimoğulları’nın iktidarın mali politikalarına yönelik rahatsızlığını gösteriyor.

Konuşmasında, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) belediyelerine yapılan operasyonlara da değinen Hatimoğulları, bu durumu “Burada yapılan siyasi bir darbedir” diyerek tanımladı. İstanbul’da yaşanan siyasi gelişmeleri eleştirirken, Cumhuriyet Savcısının Kent Uzlaşısını suç gerekçesi olarak göstermesini anlamakta güçlük çektiğini ifade etti. “Uzlaşı nasıl suç olabilir?” diyerek adalet sistemini sorguladı.

Van Büyükşehir Belediyesi Başkanı Abdullah Zeydan’a verilen hapis cezası ile ilgili olarak ise “Van halkının iradesini tanımama kararıdır. Bu verilen ceza Van halkına verilen cezadır. Halkın iradesini gasp etmektir” açıklamasında bulundu. Bu cezanın, bölgedeki nüfusun iradesinin hiçe sayılması anlamına geldiğini vurguladı. Hatimoğulları, “Barışı, diyaloğu konuştuğumuz bir dönemde buna karşı alınmış bir karardır” diyerek bu durumun barış sürecine nasıl zarar verdiğini dile getirdi. Ayrıca, bu tür keyfi cezaların verilmesinin, iktidarın barış istemediğini gösterdiğini iddia etti.

Söylemiyle demokrasinin, halk iradesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha vurgulayan Hatimoğulları, siyasi denetim ve kontrol mekanizmalarında yaşanan aksaklıkların altını çizdi. İktidarın barış sürecinden geri adım atmak için mugalefetler aradığını düşündüğünü belirterek, bunun toplumda oluşturduğu olumsuz etkiyi de gözler önüne serdi.

Ayrıntılar geliyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu