Doğrudan 7 milyon çalışanı etkileyen ve dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreçte sona yaklaşıldı. Asgari ücret, çalışanların yaşam standartlarını belirleyen önemli bir faktör olduğundan, bu süreç kamuoyunun yakından takip ettiği bir konu haline geldi. Türkiye’de asgari ücretin tespiti, her yıl düzenli olarak yapılan toplantılarla gerçekleştirilmektedir. Bu yıl, asgari ücret belirleme sürecinin ilk toplantısı 10 Aralık 2023 tarihinde gerçekleşti ve ardından 16 Aralık ile 19 Aralık tarihlerinde de iki toplantı daha yapıldı.
Bu toplantıların ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın başkanlığında gerçekleştirilecek dördüncü toplantı ise, Bakanlıkta gerçekleştirilecek. Bu toplantıda, 2025 yılı için asgari ücretin ne olacağına dair nihai kararların alınması bekleniyor. Bakan Işıkhan’ın toplantı sonrasında bu konuda bir açıklama yapması ve 2025 asgari ücretinin belirlenmesi bekleniyor.
Öte yandan, Türk İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), mevcut asgari ücretin 17 bin 2 lira olduğunu belirterek, yeni asgari ücrette enflasyon zammı olarak yüzde 45 ve refah payı olarak ise yüzde 20 oranında bir artış talep etti. Bu talepler doğrultusunda, 2025 asgari ücretinin 29 bin 583 lira olmasını istiyor. Bu talep, emekçilerin yaşam standartlarını iyileştirmek ve enflasyon karşısında purchasing powerlarını korumak açısından büyük önem taşıyor.
Asgari ücretin belirlenmesi, ekonomik koşulların yanı sıra sosyal adalet açısından da önemli bir konudur. Çalışanların alım gücünü doğrudan etkileyen asgari ücret, aynı zamanda piyasa dinamikleri ve enflasyon oranlarıyla da sıkı bir ilişki içerisindedir. Dolayısıyla, alınan kararlar, sadece çalışanlar için değil, aynı zamanda işverenler ve ülke ekonomisi için de önemli sonuçlar doğurmaktadır. 2023 yılı boyunca artan enflasyon, işçiler için ciddi bir ekonomik sıkıntıya yol açmış durumda ve bu nedenle asgari ücrete yapılacak zam, iş piyasası için de kritik bir öneme sahiptir.
Bu süreçte, sosyal tarafların, özellikle işçi sendikalarının görüşleri ve talepleri de dikkatle değerlendirilmektedir. Özellikle TÜRK-İŞ’in talep ettiği rakamlar, işçi hakları ve sosyal adalet açısından çeşitli değerlendirme ve eleştirilere konu olmaktadır. Toplantılarda alınan kararlar, bu açıdan yasalara ve sosyal normlara uygunluk açısından da sorgulanabilir. Yeni asgari ücretin belirlenmesiyle birlikte, Türkiye’deki milyonlarca çalışanın yaşam standardı ve ekonomik güvenliği açısından önemli bir adım atılmış olacak.
Sonuç olarak, 2025 asgari ücretinin belirlenmesi süreci, hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük bir değişim yaratma potansiyeline sahip. Çalışma Bakanlığı’nın dördüncü toplantısının ardından açıklanacak olan yeni asgari ücret, birçok çalışan için yaşam kalitesi açısından yeni bir dönüm noktası olacaktır.
