MHP-Öcalan Tartışması: Bahçeli ve Erdoğan Uyumu!
Cumhur İttifakında Öcalan tartışması sürüyor. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasında bir ayrım oluşturduğu iddia edilen MHP’nin Abdullah Öcalan hakkında yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin siyaset gündeminde önemli bir tartışma konusu haline geldi. Akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’in Beştepe’de gerçekleştirdiği toplantı, bu tartışmaların odağı oldu ve basında sorunlar hakkında bir görüşme olarak yorumlandı.
Bu zirvenin ardından, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum Ekol TV’de Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı. Uçum, programda yapılan açıklamalar, özellikle MHP liderinin Öcalan konusundaki tutumları konusunda önemli bilgiler paylaştı.
‘Uyumsuzluk Provokatifliktir’
Uçum, Bahçeli’nin Öcalan ile ilgili çağrısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda haberdar olup olmadığına dair bir soruya, “Bahçeli ve Cumhurbaşkanı arasında o kadar yüksek bir uyum var ki şaşırırsınız. Devletin böyle inisiyatif aldığı bir konuda ikisi arasında bir uyumsuzluk olduğunu düşünmek tamamen provokatifliktir,” şeklinde yanıt verdi. Bu açıklama, Bahçeli ile Erdoğan’ın aynı görüşte olduğu ve parti içindeki tartışmalara dair bir çerçeve çizdi.
‘Görüntülü bir Abdullah Öcalan kaydı alınsa getirilse DEM Parti grubuna…’
Mehmet Uçum, daha sonra Abdullah Öcalan’ın durumu hakkında da önemli noktalar paylaştı. Uçum, “Hukuken Öcalan’ı oradan çıkartıp getirip DEM Parti grubunda konuşturmak söz konusu olmaz zaten. Devlet onun hukuki koşullarını oluşturursa olur,” diyerek Öcalan’ın serbest bırakılmasının bazı koşullara bağlı olduğunu belirtti. Bunun yanı sıra, terörsüz bir Türkiye şartını da gündeme getirerek, yada bu konuda tartışılan “Umut Hakkı” gibi konuların da üzerinde durulması gerektiğini ifade etti.
Uçum, “Devlet mektup okutan bir yöntem ile Öcalan’ı gündeme alırsa, bu kendi insiyatifi içerisinde terörle mücadeleye bir katkı olarak görülür,” diye ekledi. Ancak, bu ihtimalleri düşünmeden tartışmanın anlamını sorguladı. Bahçeli’nin “sözümün arkasındayım” ifadesinin Türkiye’de terör vesayetini bitirmeye yönelik olduğunu vurguladı ve “PKK’nın bir Kürt siyasi hareketi olarak görülmesine yönelik geliştirilmiş bir devlet inisiyatifinin dili olarak anlaşılması gerekiyor,” dedi.
Bahçeli’nin ifadeleri üzerinden yapılan yorumlar, Türkiye’nin milli güvenlik politikaları ve terörle mücadele konusundaki tutumunu netleştiriyor. Uçum, devletin ihtiyaç duyduğu enstrümanları bulmasının önemli olduğunu ve bu noktanın devletin inisiyatifine bağlı olduğunu belirtmede bulundu.