İsviçre’deki Bern Üniversitesi’nden Valentin Bickel ve ekibi tarafından gerçekleştirilen son araştırma, Mars’taki sismik aktivitelerin doğası hakkında önemli bulgular ortaya koymuştur. Araştırmaya göre, şimdiye kadar kaydedilen bazı marsquake olaylarının, aslında Mars’a düşen göktaşlarının etkisiyle meydana gelmiş olabileceği öne sürülmektedir. Bu buluş, mevcut bilimsel anlayışların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini işaret etmektedir.
NASA’nın 2018-2022 yılları arasında görevde olan Mars InSight iniş aracı, gezegenin yüzeyinin altında meydana gelen hareketleri tespit etmek amacıyla tasarlanmıştı. Öncelikle, Mars’ın jeolojik olarak büyük ölçüde ölü bir gezegen olduğu düşünülüyordu. Ancak InSight, görev süresince 1.300’den fazla deprem kaydederek bu önceki anlayışları sorgulattı.
Bilim insanları, yapay zeka algoritmalarını kullanarak InSight’tan elde edilen verileri, Mars Reconnaissance Orbiter’ın HiRISE kamerası ile çekilen yüzey görüntüleri ile karşılaştırmışlardır. Bu analizler sonucunda, Mars yüzeyinde 123 yeni kraterin meydana geldiği belirlenmiştir. Elde edilen veriler, 49 farklı sismik olayın doğrudan bir göktaşı çarpmasının etkisi ile gerçekleştiğini göstermektedir.
Bu keşif, Mars’ın geçmişte tahmin edilmeyen bir sıklıkta göktaşı çarpmasına maruz kaldığını gösteriyor; tahminler, 1.6 ila 2.5 kat daha fazla göktaşı çarpmasının meydana geldiğini ortaya koyuyor. Mars’ın zayıf atmosferi, büyük gök cisimlerinin gezegen yüzeyine ulaşmasını kolaylaştırmakta ve bu durum da büyük sismik olayların oluşmasına sebep olmaktadır.
Ekip ayrıca, Cerberus Fossae bölgesinde meydana gelen 21.5 metrelik yeni bir krateri detaylı olarak incelemiştir. Bu bölge, Mars’ın en aktif sismik alanlarından biri olarak bilinmektedir. Ancak yapılan yeni analizler, bölgede gözlemlenen bazı yüksek frekanslı sismik olayların aslında içsel depremler yerine göktaşı çarpmalarının sonucu olduğunu ortaya koymuştur.
Araştırmalar, çarpma sonucu oluşan sismik dalgaların sadece Mars yüzeyinde değil, gezegenin manto tabakasına kadar da nüfuz ettiğini ortaya koymuştur. Önceden, bu dalgaların yalnızca gezegenin kabuğu ile sınırlı kaldığı düşünülüyordu. Ancak yeni bulgular, Mars’ın iç yapısını haritalandırmada kullanılan mevcut sismik modellerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Londra’daki Imperial College’dan Constantinos Charalambous, yapılan bu keşiflerin Mars’ın iç yapısının ve deprem merkezlerinin konumlandırılmasının değiştirilmesine neden olabileceğini belirtmiş ve gezegenin sismik özelliklerinin yeniden modellenmesinin elzem olduğunu vurgulamıştır.