CHP’ye bağlı Beykoz Belediyesi hakkında, yaklaşık 20 milyon lira bütçe ile gerçekleştirilen üç konser organizasyonu ile Beykoz 1908 A.Ş. tarafından Tuzlaspor’un haklarının satın alınarak Beykoz Anadolu Spor A.Ş. adı altında Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 2. Lig’de mücadele etmesi sürecinde yapılan iddialar üzerine Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir inceleme başlatılmıştır. Bu durum, bölgedeki spor ve kültür faaliyetlerinin şeffaflığı açısından önemli bir tartışma yaratmıştır.
Doğan Haber Ajansı (DHA) tarafından aktarılan bilgiye göre; savcılık, söz konusu olaylarla ilgili olarak soruşturma sürecini resmen başlatmıştır. Bu çerçevede, Beykoz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olan E.D., 15 Ocak tarihi öncesinde gözaltına alınmıştır. Bu gelişme, belediyenin yönetimi ve finansal işlemleri hakkında daha geniş bir inceleme yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Ne olmuştu?
Beykoz Belediyesi’nin düzenlediği üç konser organizasyonu, verilen 20 milyon lira bütçe ile birlikte, Beykoz 1908 A.Ş. tarafından Tuzlaspor’un TFF 2. Lig’deki haklarının satın alınması sürecinde “usulsüz harcama yapıldığı” yönünde iddiaların gündeme gelmesine sebep olmuştur. Bu durum, yerel yöneticilerin mali yetenekleri ve kamu kaynaklarını nasıl yönettikleri konusunda ciddi şüphelere yol açmıştır.
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, bu iddialara yanıt vererek, kamuoyuna şu açıklamayı yapmıştır: “* Toplam 145 kalemden oluşan ihalede sanatçı ödemeleri 19 milyon lira değil, sadece 2 milyon 145 bin liradır. Konserler ise açık ihale kapsamında düzenlenmiştir. Kamu yararı gözetilerek gerçekleştirilmiştir. Beykoz 1908 A.Ş. ile ilgili iddiaya gelirsek, Tuzlaspor’un Türkiye Futbol Federasyonu ikinci ligdeki haklarını alarak Beykoz Anadolu Spor A.Ş. adı ile profesyonel ligde mücadele etmesi tamamen yasal bir durumdur.” Bu açıklama, Başkan Köseler’in belediyenin işlemleri konusunda belirli bir şeffaflık sağlama çabasını ortaya koymaktadır.
Iddialar ve sonuçlanan gözaltı işlemleri, Beykoz Belediyesi içinde ve çevresinde büyük tartışmalara yol açmışken, yerel yönetimlerin mali şeffaflığı ve hesap verebilirliği konularını tekrar gün yüzüne çıkarmaktadır. Bu sürecin sonuçları, sadece Beykoz için değil, benzer iddialarla karşılaşan diğer belediyeler için de bir örnek teşkil edebilir. Gözaltındaki yetkili kişinin durumu ve sürecin gelişimi, ilerleyen günlerde yerel siyaset ve kamu yönetimi üzerine daha fazla spekülasyona sebep olabilir.
Kaynak: DHA
