Amerika Birleşik Devletleri’nin Teksas eyaletinin batısında, 2023 yılı itibarıyla bir çocuk kızamıktan dolayı hayatını kaybetti. Bu olay, 10 yıl sonra kızamık nedeniyle yaşanan ilk ölüm olarak kayıtlara geçti. Teksas sağlık yetkilileri, hayatını kaybeden çocuğun aşısız olduğunu ve olayın bir çocuk hastanesinde gece saatlerinde gerçekleştiğini açıkladı.
Teksas’ta başlayan bu kızamık salgını, hızla yayılarak komşu eyalet olan New Mexico’da toplamda 130’dan fazla vaka ile sonuçlandı. Salgının etkileri üzerine yapılan açıklamalarda, Lubbock’taki Covenant Çocuk Hastanesi’nin CEO’su Amy Thompson, “Bu kadar çok çocuğun hastaneye gelmesini beklemiyorduk. Salgının bu aşamasında bir ölümle karşılaşacağımızı düşünmemiştik.” şeklinde bir ifade kullandı.
SALGIN BÜYÜYOR
Teksas Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr., Çarşamba günü düzenlenen bir kabine toplantısında, Teksas’taki salgında iki kişinin öldüğünü duyurdu. Ancak daha sonra yaptığı açıklamada, yalnızca bir ölümün doğrulandığını belirtti. Teksas sağlık yetkilileri, Şubat ayı başından bu yana en az 124 kişinin hastalandığını, bu vakaların büyük çoğunluğunun ise aşılanmamış çocuklardan oluştuğunu aktardı.
New Mexico’daki sağlık yetkilileri, bölgelerinde dokuz yeni vaka tespit edildiğini və salgının 10’dan fazla ilçeye yayıldığını dile getirdi. Ayrıca, “Kızamık son derece bulaşıcı olduğu için ek vakaların görülmesi muhtemeldir.” şeklinde bir uyarıda bulundu.
AŞI KARŞITI SAĞLIK BAKANI, SALGINLARI TETİKLEDİ
Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr., aşı karşıtı duruşuyla dikkat çekmektedir. Aşıların güvenliği ve etkinliği konusunda şüphelerini dile getiren Kennedy, özellikle çocuklarda otizm ve diğer sağlık sorunlarına yol açabileceğini iddia etmiştir. Bu iddialar, bilim camiası tarafından defalarca çürütülmüş olsa da, Kennedy’nin açıklamaları halk arasında ciddi tartışmalara neden olmuştur.
ABD’de aşı karşıtlığı, 18. yüzyılda çiçek aşısının uygulanmaya başlamasıyla ortaya çıkmıştır. İlk aşı karşıtları, dini ve etik nedenlerle aşılara karşı çıkarken, zamanla kişisel özgürlüklerin ihlali ve tıbbi müdahalelere duyulan güvensizlik gibi nedenlerle bu hareketin temelleri güçlenmiştir. Özellikle 19. yüzyılda, zorunlu aşı yasalarına tepki olarak Anti-Aşı Birlikleri ve dernekleri kurulmuştur.
