Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, yaptığı bir basın toplantısında belirttiği bilirkişiye cevap hakkı tanıdığı telefon görüşmesi sebebiyle gazeteci Barış Pehlivan, Halk TV binasının önünde gözaltına alındı. Bu olay, Türkiye’de medya özgürlüğü üzerine olan tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Barış Pehlivan’ın gözaltına alındığına dair ilk bilgilendirmeyi gazeteci İsmail Saymaz, Twitter üzerinden yaptı. Saymaz, “Gazeteci arkadaşımız Barış Pehlivan, yayına çıkmak üzere geldiği Halk TV’de polis tarafından gözaltına alındı.” şeklinde bir paylaşımda bulundu. Bu durum, Pehlivan’ın gözaltına alınmasının ardından hızlı bir şekilde sosyal medyada geniş yankı buldu.
Gazeteci arkadaşımız Barış Pehlivan, yayına çıkmak üzere geldiği Halk TV’de polis tarafından gözaltına alındı.
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) January 28, 2025
Olayın temelinde, Ekrem İmamoğlu’nun düzenlediği “Turpun Büyüğü” başlıklı basın toplantısında, bilirkişi S. B. ile ilgili ortaya attığı iddialar yatmakta. Barış Pehlivan, bahsi geçen bilirkişi ile yaptığı görüşmeyi dinleyicilere ulaştırarak, cevap hakkı tanımıştı. Ancak bu telefon görüşmesinin yayınlanmasının ardından Barış Pehlivan ve Halk TV hakkında bir soruşturma başlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan resmi açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Konuyla ilgili olarak bugün Halk TV yayınında bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alıp yayınlanmak suretiyle ifşa edilmesi, ayrıca bilirkişinin isminin hedef gösterilecek şekilde açıklanarak yargılamanın seyrini etkilemeye yönelik sözler sarf edilmesi eylemlerine iştirak eden Barış Pehlivan ile Halk TV medya organının ilgili sunucusu ve yetkilileri hakkında Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (TCK md. 133/3) ve Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs (TCK md.277) suçlarından soruşturmaya başlanmıştır.”
Bu gelişmelerin ardından, Barış Pehlivan bugün Kayda Geçsin programı için Halk TV binasına gittiği sırada, binanın bahçesinden polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Bu durum, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik endişeleri bir kez daha gündeme taşıdı ve çeşitli medya kuruluşları ile gazeteciler arasında dayanışma mesajlarına yol açtı.
Barış Pehlivan’ın gözaltına alınması, aynı zamanda yargı sisteminin ve medyanın işleyişi hakkında kamuoyunda daha geniş bir tartışmanın fitilini ateşledi. Gazetecilik mesleğinin basın özgürlüğü bağlamında ne denli önemli olduğu, bu olayla birlikte bir kez daha hatırlandı. Türkiye’de gazetecilerin maruz kaldığı baskılar ve engellerin, haber yapma özgürlüğünün önündeki en büyük tehditlerden biri olduğu sıkça dile getiriliyor.
