Alman basınında yayımlanan haberlere göre, bir insan kaçakçılığı çetesi, 222 Çinli göçmeni yasadışı yollarla Almanya’ya soktukları iddiasıyla büyük bir dolandırıcılık skandalına karıştı. Bu süreçte elde edilen büyük miktardaki paranın suç ortakları arasında paylaşıldığı öne sürülüyor. Skandal, sadece insan kaçakçılığıyla sınırlı kalmayıp, rüşvet ve örgütlü suçlar gibi başka meseleleri de içine almaktadır.
Alman yetkilileri, söz konusu çetenin liderlerinden biri olan Spelthahn’a karşı “örgütlü ve ticari insan kaçakçılığı” suçlamalarında bulundu. Ayrıca, Spelthahn’ın yetkisini kötüye kullanarak rüşvet aldığı iddia ediliyor. Savcılık, onun ile suç ortakları arasında 84 farklı yasadışı girişim gerçekleştiğini iddia ederken, bu durumun ne denli ciddi bir organizasyon olduğunu gözler önüne seriyor.
Soruşturmanın ilerlemesiyle birlikte, polis ekipleri söz konusu zanlıların banka hesaplarını ve e-posta yazışmalarını detaylı bir şekilde inceledi. Bunun yaninda telefon dinlemeleri de gerçekleştirildi. Özellikle, Köln’den bir avukatın vermiş olduğu itiraflar, Spelthahn’ın suçlarının ifşasında önemli deliller arasında yer alıyor. Bu durum, sürecin daha da derinleşmesine neden oldu.
Olayın kritik bir başka yönü ise 1. FC Düren futbol kulübüyle olan bağlantısı. Savcılığa göre, Spelthahn, insan kaçakçılığından elde edilen 150 bin euro tutarındaki bir paranın bu kulübe aktarılmasına dair bilgilere sahip. Parayı kulübe ödeyen iş insanı, şu anda tutuklu bulunuyor. Bu durum, spor dünyasında da ciddi yankılara neden olmaktadır.
Bu süreçte, Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) üyelerinden Jens Bröker de, savcılığa yaptığı itirafta, insan kaçakçılık operasyonuna destek vermesi karşılığında 300 bin euro rüşvet aldığını kabul etti. Bu itiraflar, skandalın derinliğini artıran bir başka unsur olarak öne çıkıyor.
Soruşturmanın kapsamı genişledikçe, Polisin Nisan 2024’te gerçekleştirdiği 100 farklı baskın olayı ve 10 kişiye dair tutuklama emri çıkarması dikkat çekmektedir. 28 Ocak’ta Krefeld ve Niederdorfelden şehirlerinde 130 polis memurunun katılımıyla yapılan yeni operasyonlar, bu sürecin henüz sona ermediğine işaret ediyor. Son olarak, iki şüpheli daha tutuklanırken, bir kadının da uluslararası düzeyde arandığı bildirildi.
Spelthahn’ın avukatı Benedikt Pauka, müvekkilinin, suçlamaları kesin bir dille reddettiğini kamuoyuyla paylaştı. Pauka, “Müvekkilim, herhangi bir yasa dışı göç sürecine dahil olmamış, ne rüşvet almış ne de böyle bir girişimde bulunmuştur” şeklinde bir açıklamada bulundu. Ancak elde edilen delillerin ve soruşturmanın kapsamı göz önüne alındığında, bu skandalın daha da büyüyerek devam etmesi bekleniyor.
