İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı video mesajında Yemen’deki gelişmelere değinerek, Yafa’daki askeri üslere balistik füze saldırısında bulunan Husilere tepki gösterdi. Açıklamalarında, “Husiler, İsrail’e zarar veren herkesin çok ağır bir bedel ödeyeceğini zor yoldan öğreniyorlar.” şeklinde ifadeler kullandı. Bu sözleriyle Husilere yönelik İsrail’in kararlılığına vurgu yaptı.
Netanyahu, ABD ve diğer birçok ülkenin İsrail’in Yemen’e gerçekleştirdiği saldırıları “çok iyi anladığını” öne sürdü. Özellikle bu saldırıların arka planında, uluslararası bir destek olduğunu belirtirken, “İsrail, Husiler’e karşı hareket ettiğinde tüm uluslararası toplum adına hareket etmiş olduğunu” belirtti. Bu açıklamalar, İsrail’in bölgedeki tutumunu ve uluslararası ilişkilerini etkileyecek şekilde yorumlandı.
FÜZELERLE VURMUŞLARDI
Husilerin öncülüğündeki İran destekli gruplar, Yemen’deki askeri faaliyetlerine devam ederken, Yafa şehrindeki iki askeri hedefin “Filistin 2” tipi balistik füzelerle vurulduğunu açıkladı. Bu durum, bölgedeki gerginliği daha da artırdı. İsrail ordu radyosu, Husilerin Yafa’ya yönelik düzenlediği füze saldırısının ardından, İsrail ordusunun Yemen’deki 5 hedefe 14 savaş uçağıyla çok sayıda saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi.
Israil ordusunun resmi açıklamasında, Husiler’in düzenlediği saldırıların sonuçlarından bahsedildi. Bu saldırılar neticesinde Tel Aviv’in yakınındaki Ramat Gan kentinde bulunan bir okulun zarar gördüğü belirtildi. Bu durum, sivil alanların hedef alınmasının sorunlu olduğuna ve iki taraf arasındaki çatışmanın ne denli karmaşık bir hal aldığının göstergesi olarak öne çıkmaktadır.
Netanyahu’nun açıklamaları ve meydana gelen saldırılar, Ortadoğu’daki mevcut siyasi ve askeri durumun ne denli karmaşık ve tehlikeli bir hal aldığını gözler önüne seriyor. Hem Husilerin hem de İsrail’in karşılıklı eylemleri, özellikle sivil alanlara zarar verme potansiyeli nedeniyle büyük endişe uyandırıyor. Bu tür gelişmeler, uluslararası toplumun bölgedeki arabuluculuk çabalarının ne kadar zorlayıcı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Böylece, Netanyahu’nun mesajı ve Husilerin eylemleri arasındaki bu etkileşim, Ortadoğu’da süregelen çatışmanın dinamiklerine ışık tutuyor. Her iki taraf da askeri stratejiler geliştirerek durumu kendi lehlerine çevirmeye çalışırken, sivil halkın bu eylemlerden ne denli etkileneceği ise büyük bir merak konusudur. Uluslararası arenada bu tür saldırıların sonuçları ve getireceği olumsuz etkiler üzerine ciddi tartışmaların yapılması gerekmektedir.
