İklim değişikliği konusu, son yıllarda dünya genelinde gündemdeki yerini korumakta ve her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Bu çerçevede ünlü girişimci Elon Musk, Şubat 2023’te Berlin’de düzenlenen Bosch Connected World etkinliğinde iklim değişikliğine ilişkin endişelerini dile getirmiştir. Musk, gezegenimiz üzerindeki gözle görülür ve yıkıcı etkilerin artışını göz önünde bulundurarak, bu küresel sorunun çözülmesi gerektiğinin altını çizmiştir.
Kasırgalar, sel baskınları, kutup buzullarının erimesi ve kuraklık gibi olayların giderek daha sık ve yoğun hale gelmesi, iklim krizinin ciddiyetini ortaya koymaktadır. Bu durum, etkili önlemler alınması gerektiğine dair açık bir gösterge olarak değerlendirilmektedir.
“Ciddi bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor”
Elon Musk, iklim krizinin yanı sıra enerjiye dayalı bir başka krizin de önemli bir sorun olduğunu belirtmektedir. Ona göre, dünya nüfusunun aşırı enerji tüketimi, mevcut enerji kaynaklarını tehlikeye atmakta ve bu durum insanlık için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Musk, “kuraklık” döneminin, özellikle son yıllarda hızlanan teknolojik gelişmelerle bağlantılı olduğunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda, enerji krizinin iklim kriziyle eş değer derecede acil bir sorun olduğunu ifade etmektedir.
Yapay zeka (AI) gibi modern teknolojilerin yaygınlaşması, bu enerji krizinin en büyük nedenlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Bu teknolojilerin işleyebilmesi için büyük miktarda elektrik gerekmekte ve mevcut enerji rezervlerinin sınırlı olduğu belirtilmektedir. Eğer önlem alınmazsa, bu durum gelecekte ciddi enerji sıkıntılarına yol açabilecektir.
Yapay zeka tabanlı teknolojilere olan talep 20 kat arttı
Yapay zeka teknolojilerinin gelişim hızı düşünüldüğünde, bu durum gerçekten memnuniyet verici bir olgudur. Elon Musk, her yıl yapay zeka tabanlı teknolojilere yönelik talebin bir önceki yıla göre 20 kat arttığını ifade etmektedir. Bu baş döndürücü büyüme, enerji tüketimi üzerinde doğrudan etkili olmaktadır. Musk, bu talebin sonucunda bilgi işlem gücünü desteklemek için gereken enerji taleplerinin 2025 yılına kadar büyük bir artış göstereceğini ve eğer bir değişiklik yapılmazsa kaynaklarımızın tükenme riskiyle karşılaşabileceğini belirtmektedir.
MIT Technology Review tarafından geçtiğimiz yıllarda yapılan bir araştırma, yapay zeka kullanımının yarattığı devasa enerji tüketimini gözler önüne sermektedir. Bir derin öğrenme modelinin eğitilmesinin, beş arabanın yaşam döngüsü kadar CO₂ salınımına neden olabileceği ifade edilmektedir.
Hayatta kalmamız ve günlük yaşamımız için vazgeçilmez bir kaynağı temsil eden elektrik, karşılaştığımız sorunların ciddiyetinin ne denli önemli olduğunu anlamak için yeterli bir nedenle öne çıkmaktadır.
Bu bağlamda, araştırmacılar ve teknoloji dünyasındaki girişimciler, elektrik kıtlığının teknolojik yenilikleri engelleyebileceğine ve yapay zekanın gelişiminde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkati çekmektedir. Bu bağlamda Musk, bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Yenilikçi araçlar mevcut
Yeni teknoloji ve mühendislik alanındaki yenilikler, durumu iyileştirmek adına belirli çözümler sunmaktadır. Yapay zeka tabanlı teknolojilere yönelik enerji miktarını sınırlayabilen yenilikçi araçların varlığı önem taşımaktadır. Ancak, bu çözüm önerileri kesin olarak yeterli olmayabilir; zira yapay zekanın yaygın kullanımı, şirketlerin enerji düzenlemelerini gerçekleştirmekte zorl
