Siyasette yaşanan gelişmeler, atanan kayyımların etkisi altında yeni çözüm süreci tartışmalarını hızlandırmaya devam ediyor. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışında Demokrasi ve Türkiye Partisi (DEM) milletvekilleriyle tokalaşmasıyla birlikte süreci başlattı. Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve TBMM’de konuşması yönündeki çağrıları, mevcut gündeme damgasını vurmuş durumda.
Bahçeli’nin Meclisteki çağrılarının ardından, ilk İmralı teması 23 Ekim tarihinde gündeme geldi. Abdullah Öcalan’ın yeğeni olan DEM Parti Şanlıurfa milletvekili Ömer Öcalan tarafından ‘aile görüşü’ kapsamında yapılan görüşme, bu süreçteki önemli bir adımdı. Ömer Öcalan, görüşmesinin ardından Öcalan’ın mesajını paylaşarak, “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, İmralı’da Öcalan ile görüşme talep etmelerine rağmen Adalet Bakanlığı bu isteğe kesin bir yanıt vermedi. Ancak, görüşmenin uygun bir gün için planlandığı ifade edildi. Özellikle, Suriye’de yaşanan karmaşık gelişmelerin gölgesinde Bahçeli’nin çağrıları doğrultusunda olası yeni adımlar dikkatle izleniyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel de bu konuda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Özel, Bahçeli’nin Öcalan çağrısını ‘Viking döneminin apandisit ameliyatı’na benzetti
Özgür Özel, Bahçeli’nin Öcalan ile ilgili yaptığı çağrılara tepki göstererek, bu önerileri ‘Viking döneminin apandisit ameliyatı’na benzetti. Özel, “Eğer sorunu yok sayarsanız, bu durum terör örgütlerinin işine yarar. Terör örgütleri, sorunun yok sayılmasından beslenmektedir. Eğer sorunun varlığını kabul edip çözüm üretirseniz, terör örgütünün beslendiği kaynağı ortadan kaldırmış olursunuz. ‘Kürt sorunu yoktur’ demek, Kürt sorununu çözmez” ifadelerini kullandı.
Özel, konuşmasına şöyle devam etti: “Öncelikle sorunların olduğunu kabul etmek gerekir. Eğer Kürt vatandaşlarımız ‘Kürt sorunu var’ diyorsa, bu sorun vardır ve iktidarın bu gerçeği kabul etmesi gerekmektedir. Bu nedenle iktidarın şu anki ‘Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır’ söylemi gerçekleri yansıtmamaktadır.”
Kürt sorununu çözmenin Viking kafasıyla mümkün olamayacağını vurgulayan Özel, “İnsan sağlığı açısından eski ve yeni ameliyat yöntemlerini karşılaştırmak gerekirse; Vikingler apandisit ameliyatında hastanın karnını yarar ve elini sokarak apandisitini yakalardı. Ancak günümüzde bu ameliyat, çok daha gelişmiş teknolojilerle yapılmaktadır. Sosyal ve siyasal sorunların çözümünde de bu değişim geçerlidir. Artık Kürt sorununu Viking kafasıyla çözemeyiz” dedi.
Özel, Bahçeli’nin Kürt sorunuyla ilgili önerilerinin de benzer bir anlayışla hayata geçirilmeye çalışıldığını belirtti ve “Devlet Bahçeli’nin ‘Öcalan Meclis’e gelsin, konuşsun ve sorun çözülsün’ demesi, Viking düşünce tarzına benziyor. Oysa bu tür sorunların çözümü için daha köklü ve sağlam koşulların oluşturulması gerekiyor” açıklamasında bulundu.
