Kuzey Kore, Birleşik Devletler (ABD) ve müttefiklerini, Pyongyang’ın nükleer silahlardan arındırılması gibi “artık geçerliliğini yitirmiş ve gülünç” önerilerin peşinden gitmekle eleştirdi. Bu eleştiriler, ABD, Japonya ve Güney Kore dışişleri bakanlarının Münih’te bir araya gelerek Kuzey Kore’ye karşı olan üçlü işbirliğini güçlendirme kararlarını aldıkları bir toplantının ardından geldi.
PYONGYANG ‘KARŞILIĞA HAZIR’
Kuzey Kore’nin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, lider Kim Jong-un’un yönetimi altında nükleer silah geliştirme programının kararlılıkla sürdürülmeye devam edileceği bilgisi verildi. Bu bağlamda, ABD ve bölgedeki komşu ülkelerin, Kuzey Kore’yi nükleer silahlardan arındırma girişimlerinin sonuçsuz kalacağı vurgulandı.
Pyongyang yönetimi, ülkenin güvenliği tehdit altında hissetmesi durumunda “ezici ve kararlı bir karşı eylemde bulunacağını” belirtti. Ayrıca, Kim Jong-un’un belirlediği stratejik çizgiye sadık kalınarak, nükleer caydırıcılıkla ABD ve müttefiklerinin Kuzey Kore’ye yönelik tehditleri tamamen engellenecek şekilde hareket edileceği açıklandı.
Washington, Seul (Güney Kore) ve Tokyo arasında Kuzey Kore’ye yönelik artan diplomatik baskıya rağmen Pyongyang’ın nükleer kapasitesini genişletmeye ve askeri gücünü artırmaya devam edeceği mesajı verilmekte.
TEPKİNİN SEBEBİ
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Güney Kore Dışişleri Bakanı Cho Tae-yul ve Japonya Dışişleri Bakanı İvaya Takeşi, Münih’teki toplantılarında Kuzey Kore konusunda üçlü işbirliğini güçlendirme ve Pyongyang’ın nükleer silahsızlanma sürecine yönelik baskıyı artırma konusunda bir uzlaşıya vardıklarını duyurdular. Üç bakan, Kuzey Kore’nin nükleer ve balistik füze programları, siber faaliyetleri ve Rusya ile derinleşen askeri işbirliğinden duydukları endişeleri dile getirdi.
Bunun yanında, Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirme programına devam etmesi, hem bölgedeki ülkeler hem de küresel güvenlik açısından önemli bir tehdit olarak algılanmakta. Pyongyang’ın askeri kapasitesinin artırılması, uluslararası ilişkilerde gerginliklere yol açmakta, bu durumun uzun vadede sonuçları merak edilmektedir. Kuzey Kore’nin bu tutumu, uluslararası anlaşmalar ve müzakereler açısından da önemli bir engel teşkil etmektedir.
