Kuzey Kore’den gelen son haberler, oldukça sıkı ve sert yasaların uygulandığını göstermektedir. Özellikle, sosisli sandviç pişiren veya satan bireylerin, yakalandıkları takdirde zorla çalıştırma kamplarına gönderileceği belirtiliyor. Bu yasak, Kore-Amerikan füzyon mutfağının önemli unsurlarından biri olan budae-jjigae (ordu güveci) için de geçerlidir. Ordu güveci; kimchi, biber salçası, Spam, fasulye ve sosis gibi malzemelerle hazırlanan bir yemek türüdür. Ayrıca, sokak yemekleri arasında popüler olan tteokbokki (buharda pişirilmiş pirinç kekleri) de yasaklar kapsamına alınmıştır. Bu tür yasakların, Kuzey Kore yönetiminin halk üzerindeki kontrolünü artırmak amacıyla uygulandığı düşünülmektedir.
BOŞANAN TOPLAMA KAMPINA!
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un sert politikaları sadece yiyecekleri değil, aynı zamanda sosyal yaşamı da tehdit ediyor. Ülkede boşanmak, “anti-sosyalist” bir suç olarak kabul ediliyor. Boşanmak isteyen çiftler, öncelikle hükümetten izin almak zorundadır. Eğer bu izin alınmazsa, oldukça ağır cezalarla, hatta zorla çalıştırma kamplarına gönderilme riski ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu bağlamda, Radio Free Asia’nın (RFA) haberine göre, boşandığı gerekçesiyle üç ay zorla çalıştırma cezası alan bir kadının, durumun kadınlar için daha ağır olduğunu belirtmesi dikkat çekicidir. Bu tür cezaların uygulandığı bir ortamda, bireylerin kişisel yaşamları üzerindeki devlet baskısının ne denli büyük olduğu anlaşılmaktadır.
GÜNEY KORE KÜLTÜRÜYLE SICAK SAVAŞ
Kuzey Kore’nin, Güney Kore ve Batı kültürüne karşı mücadelesi yalnızca yiyecekler ile sınırlı değildir. 2022 yılında BBC tarafından yapılan bir rapora göre, güneş gözlüğü, kot pantolon, gelinlik, Güney Kore müzikleri ve filmleri gibi kültürel unsurlar da yasaklanmıştır. Güney Kore Birleşme Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, bu yasakları deldiği iddia edilen birçok Kuzey Kore sakini, ağır cezalara maruz kalmıştır. Örneğin, 22 yaşındaki bir gencin Güney Kore müzikleri dinlediği ve filmleri izlediği için idam edildiği rapor edilmiştir.
Ayrıca, Yonhap Haber Ajansı, Kuzey Kore yetkililerinin, halkın evlerini arayarak yasaklı kültürel unsurları tespit etmeye çalıştığını bildirmektedir. Bu aramaların yanı sıra, telefonlarda Güney Kore argosuyla yazılmış mesajların bile ceza gerektirebileceği vurgulanmaktadır. Bu durum, Kuzey Kore’deki yaşamın ne denli baskıcı ve kontrol altında olduğunu gözler önüne sermektedir.
