Son zamanlarda, ABD’den gelen açıklamalar, Ukrayna’nın tepkisini çekmeye devam ediyor. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Kara öncesi Ukrayna sınırlarına dönülmesinin ” gerçekçi bir hedef” olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etti. 2014 yılında imzalanan Minsk anlaşmalarında, Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgeleri için özel statü belirlenmişti. Aynı yıl, Rusya tarafından Kırım’ın ilhak edilmesi, bölgedeki siyasi denklemi daha da karmaşık hale getirmişti.
Hegseth, ayrıca, bu hedefin peşinden koşulmasının sadece çatışmaları uzatacağını ve daha fazla acıya yol açacağını vurguladı. ABD, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin uzlaşma ile elde edilebilecek bir sonuç olacağına inanmamakta. Bu durumu değerlendiren Hegseth, Ukrayna’nın olası toprak bütünlüğü taleplerinin savaşın çözümünün yalnızca daha karmaşık hale getireceğini öne sürdü.
TOPRAK TAVİZİ
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesinin ardından, Ukrayna savaşında Washington’un Kiev’e verdiği destek önemli bir oranda azalmış durumda. Bu değişiklik, Ukrayna’nın yönetimi üzerindeki etkiyi hissettirmiştir. Ukrayna, daha önce kesin bir şekilde reddettiği toprak tavizi meselesini artık daha ciddi bir şekilde gündeme getirmeye başladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Trump’ın Rusya ile müzakereleri yönetebilmesi durumunda Moskova’ya toprak takası teklif etmeyi düşündüğünü açıkladı. Zelenski, The Guardian gazetesine verdiği röportajda, yaklaşık altı ay önce Rusya sınırındaki Kursk bölgesine düzenlenen bir saldırı sırasında kontrolü altına aldığı toprakları, Rusya’nın elinde tuttuğu alanlarla değiştirebileceğini belirtti. Ancak, bu öneri, Ukrayna’nın kontrol ettiği bölgenin, Rusya’nın Ukrayna’nın doğusunda sahip olduğu alanlardan daha küçük olması nedeniyle sorunlu ve karmaşık bir süreç olarak değerlendiriliyor.
Bu gelişmeler ışığında, Zelenski’nin açıklamalarına cevap veren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Rusya’nın kendi topraklarıyla ilgili herhangi bir taviz verme fikrine kapalı olduklarını ifade etti. Bu durum, Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilimin daha da derinleşeceği anlamına gelebilir. Her iki tarafın da belirtilen toprak meselelerindeki tavırları, bölgedeki güvenlik ve siyasi istikrar durumu üzerinde önemli bir etki yaratmaktadır.
