Konya‘da yer alan bir imam hatip ortaokulunda yaşanan bir olay, hem eğitim camiasını hem de toplumun geniş kesimlerini derinden sarstı. 31 yaşındaki din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni R.E., 13 yaşındaki bir öğrencisi ile arasındaki uygunsuz ilişkinin ortaya çıkmasıyla gündeme geldi. R.E., öğrencisinden aldığı güveni kötüye kullanarak, ona çeşitli mesajlar göndermeye başladı.
Öğretmen, aynı öğrenciyi farklı zamanlarda birçok kez kendisine ait aracıyla bir alışveriş merkezinin kapalı otoparkına götürdü ve burada istismar etti. Bu akılsızca davranışının ardından, öğrencisi ile olan ilişkisini sonlandıran R.E., aynı okulda eğitim gören başka bir çocuğu hedef alarak, ona da çeşitli uygunsuz fotoğraflar ve videolar göndermeye başladı. İddialara göre, bu öğrenci de aynı otoparkta istismara maruz kaldı.
Velilerin dikkatini çeken olay, öğretmenin mesajlarının çocuklarının telefonlarında bulunması üzerine ortaya çıktı. Veliler, bu durumu fark ettikleri anda öğretmenden şikayetçi oldu. Bunun üzerine Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatıldı. Soruşturma süreci devam ederken, öğretmen R.E., görevinden istifa etti.
Öğretmen, Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde hakim karşısına çıktığında, bir öğrencisiyle yaşadığı ilişkiyi kabul etti, ancak diğer öğrenciyle ilgili iddiaları reddetti. Mahkeme, R.E. hakkında 106 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Tutuklama Süreci
Olayın ardından tutuksuz yargılanan R.E., daha sonra tutuklandı. Sözcü gazetesinden Müslim Evci’nin haberine göre, duruşmalar devam ederken, öğretmenin tutuklu yargılanması gerektiğine karar verildi. Bu durum, toplumda başka tartışmalara ve infiallere yol açtı.
Müdür Hakkında İddialar
Olayın yaşandığı okulda yaşananlar bununla sınırlı kalmadı. Okul müdürü Ö.Ö.‘nün, öğrencilere ait mesajları sildiğine dair iddialar gündeme geldi. Bu sebep ile hakkında görevi kötüye kullanma, delil karartma ve suçu bildirmeme gibi suçlamalarla suç duyurusunda bulunuldu. Fakat müdür, tüm bunlara rağmen görevine devam etti. Ayrıca, müdürün olayların ardından okulda birçok öğretmene mobbing uyguladığı, hakaret ettiği ve kasten yaralama iddialarıyla da karşı karşıya kalındığı öne sürüldü.
Bir sonraki duruşma tarihi 8 Nisan olarak belirlendi. Bu olay, eğitim kurumlarında yaşanan suiistimallerin ve güvenlik zafiyetlerinin ne kadar ciddi bir boyut aldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumun bu tür durumlara karşı daha duyarlı hale gelmesi gerektiği, toplumun her kesiminden birçok kişi tarafından vurgulanıyor.
