Türkiye Merkez Bankası’nın politika faizinde gerçekleştirdiği indirimler, kredi faizlerinde düşüş beklentisini artırdı. Ancak konut kredi faizleri, yapılan iki faiz indirimi sonrasında bile aylık yüzde 2,79 seviyesinin altına inmeyi başaramadı. Ekonomideki bu durumu değerlendiren bankacılık uzmanları, enflasyon ve politikada yeterince bir düşüş olmadan konut kredi faizlerinde anlamlı bir gerilemenin yaşanmasının oldukça zor olduğunu belirtiyor.
FAİZLERİN DÜŞMEMESİ NEDENİ
Konut kredisi faizindeki daralmanın sınırlı kalmasının temel sebepleri arasında enflasyon ve Merkez Bankası’nın uyguladığı para politikaları öne çıkıyor. Merkez Bankası, 2025 yılının sonu için enflasyonu yüzde 24, 2026 yılı için ise yüzde 12 olarak öngörüyor. 2027 içinse bu oran yüzde 8 düzeyine çekiliyor. Bankacılık sektörü, dezenflasyon sürecinin devam etmesi durumunda, konut kredisi faizlerinin 2026’nın ikinci yarısında yüzde 1’in altına inebileceğini ifade ediyor.
MEVCUT KONUT KREDİSİ FAİZ ORANLARI
Merkez Bankası’nın gerçekleştirdiği toplamda 500 baz puanlık faiz indirimine rağmen, konut kredisi faizlerinde beklenen düşüş gözlemlenemedi. İlk el ve yeni konutlar için belirlenen kredi faizleri, bazı durumlarda aylık yüzde 3’ler seviyesine inebilse de, piyasalarda önemli bir hareketlilik oluşmadığı görülüyor. Bazı bankalar, faiz oranlarını aylık yüzde 2,79’a kadar düşürdü; ancak bu oran yıllık bileşik bazda yüzde 39’un üzerinde bir maliyete sebep oldu.
2026’DAN ÖNCE FAİZLERİN DÜŞMESİ MÜMKÜN MÜ?
Ekonomi alanında uzman olan kaynakların belirttiğine göre, enflasyon ve faiz oranları istenen seviyelere ulaşmadan konut kredi faizlerinin yüzde 2,5 seviyesinin altına düşmesi oldukça zor. Kamu bankaları belirli dönemlerde yapacakları kampanyalarla faiz oranlarını yüzde 1 seviyelerine yaklaştırabilir. Ancak bunun için ekonomik istikrarın sağlanması ve enflasyonun belirgin bir şekilde gerilemesi gerekiyor.
KONUT FİYATLARI VE KREDİ TALEBİ
Merkez Bankası’nın verilerine dayanarak, konut fiyatlarındaki artışın 2024 yılında yeniden hız kazandığı gözlemleniyor. Örneğin, Ocak ayında konut fiyat endeksi aylık bazda yüzde 4,7 oranında bir artış göstermişken, yıllık bazda bu artış yüzde 31,9 seviyesine kadar ulaştı. Ancak, reel anlamda fiyatların bir yıl öncesine göre yüzde 7,2 oranında gerilediği de dikkat çekici bir durum.
Gayrimenkul sektöründeki uzmanlar, 2025 yılı itibarıyla konut arzının talebi yakalamaya başlayacağını öngörüyor. Konut kredi faizlerinde beklenen düşüş unsurları gündemde olsa da, bu düşüşün gerçekçi hale gelmesi için enflasyonun belirgin bir şekilde gerilemesi ve politika faizinde düşüş yaşanması şart. Bankacılık sektörü kaynakları, yaygın bir konut kredi kampanyası olmadan faizlerin kısa vadede yüzde 1’in altına inmesinin mümkün görünmediğini vurguluyor. Ancak, 2026’nın ikinci yarısından itibaren uygulanacak ekonomi politikalarının beklenilen olumlu etkiyi yaratması durumunda, konut kredi faizlerinde belirgin bir rahatlama yaşanabilir.