İPA Başkanı Buğra Gökçe, Emlak Konut’un orta gelir grubu için hazırladığı yeni kampanya ile ilgili sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptı. Gökçe’nin paylaştığı bilgilere göre, Emlak Konut tarafından 25 projede toplamda 4 bin 500 konut için başlatılan bu kampanya, aslında dar ve orta gelir grubundaki tüketicilere yönelik değil, daha çok yüksek gelir gruplarını hedef alıyor.
Kampanya çerçevesinde, sunulan konutların en düşük bedeli 5 milyon 950 bin lira olarak belirlenmiş. İlk el konut alımında kullanılabilecek azami kredi tutarı, A sınıfı konut fiyatının yüzde 80’ine karşılık geliyor. Yani, yeni evli bir çift ev almak istendiğinde, 1 1 (bir+bir) oturumluk bir konut için 1 milyon 190 bin lira peşinat ödemesi gerekecek. Kalan miktar ise 4 milyon 790 bin lira olarak krediye yansıyacak. Eğer bu miktar 60 ay vade ile çekilirse, aylık ödeme tutarı 166 bin liradan başlayacak.
Alternatif olarak, kampanya dahilinde sunulan başka bir seçenek ise 120 ay boyunca yapılacak ödemelerde aylık 61 bin 698 lira tutarında bir taksit ödemesi yapmak. Bu durumda, günümüzdeki net asgari ücretin 22 bin 104 lira olduğu dikkate alındığında, yeni evli bir çiftin ödeyeceği aylık taksit miktarı asgari ücretin yaklaşık 3 katına denk geliyor. Türkiye’de, çalışanların yüzde 95’inin asgari ücretin 2 katından daha az kazandığı göz önüne alındığında, bu durumun birçok birey için bu kampanyadan yararlanmanın mümkün olmadığını ortaya koyuyor.
‘Anayasa’daki konut hakkı ve TOKİ’nin kuruluş amacı gözardı edilmeye devam ediliyor’
Emlak Konut’un TOKİ iştiraki olarak gerçekleştirdiği bu proje, bir kez daha dar ve orta gelir grubundaki bireyleri değil, yalnızca yüksek sermaye sahiplerini hedef aldığı anlaşılmaktadır. Emlak Konut’un geliştirdiği projeyle, kamusal arazi ve sübvansiyonlarla üretilen bu konutlar, zengin kesimlerin üçüncü veya dördüncü konut edinebilmesine zemin hazırlıyor. Böylece, kamu kurumu eliyle 86 milyon kişiye ait olan ve halkın yararına kullanılması gereken kaynakların, küçük bir zümreye aktarıldığı bir durum ortaya çıkıyor. Bu uygulama, sosyal konut anlayışına uymamakta ve Anayasa’da belirtilen konut hakkı ile TOKİ’nin kuruluş amacını göz ardı etmektedir.
