Kıyamet Saati: Felakete 89 Saniye Kaldı!

İlk atom bombasının atılmasının ardından insan eliyle oluşacak küresel yıkımın olasılığı konusunda yapılan değerlendirmeler, zamanın hızla daraldığını göstermektedir. Bu bağlamda, ABD Atom Bilimcileri Bülteni’nin bilim ve güvenlik kurulunun başkanlığında gerçekleştirilen basın toplantısında, ‘Kıyamet Saati’nin kadranı 00.00’a 89 saniye kalacak şekilde ayarlanmış ve tarihindeki en ileri noktaya getirilmiştir. Bu ayarlama, insanlığın karşı karşıya olduğu tehditlerin artmasını gözler önüne sermektedir.
Kurulun başkanı Daniel Holz, Kıyamet Saati’nde yapılan bu ayarlamanın birçok faktörden etkilendiğini belirterek, iklim değişikliği, nükleer silahların yayılması, Orta Doğu’daki istikrarsızlık, pandemi tehditleri ve askeri operasyonlarda yapay zekanın kullanımı gibi unsurları sıraladı. Holz, bu tehlikelerin bir araya gelmesinin, insanlığı büyük bir felaketin eşiğine getirdiğini ifade etti.
Özellikle son iki yıldır gece yarısına 90 saniye kala duran Kıyamet Saati için Holz, “Bu felaketin eşiğinde yapmak istemediğiniz tek şey bir adım ileri gitmektir” şeklinde uyarılarda bulundu. Holz’un belirttiği gibi, Kuzey Kore, Rusya ve Çin gibi ülkelerin nükleer programlar geliştirmek amacıyla işbirliği yapma potansiyeli, bu durumun daha da endişe verici bir hal almasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşta nükleer silah kullanma ihtimalini gündeme getirmesi Holz tarafından “korkutucu” bir durum olarak nitelendirildi.
Bununla birlikte, Kıyamet Saati, 1947 yılında, ABD’nin Japonya üzerindeki ilk atom bombası kullanımından sadece iki yıl sonra, Chicago Üniversitesi’ndeki atom bilimcileri tarafından sembolik olarak oluşturulmuştur. Bu saat, insanlığın ürettiği nükleer teknolojinin yol açabileceği yok oluş tehlikelerine dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Zamanın giderek daralması, hemen hemen her gün, insanlığın geleceği hakkında daha fazla düşünmeyi ve önlem almayı gerektiren sorunlar ile karşı karşıya olduğunu vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Kıyamet Saati’nin 00.00’a 89 saniye kala ayarlanması, yalnızca nükleer silah tehditlerinin değil, aynı zamanda iklim değişikliği, pandemiler ve yüksek teknoloji kullanımı gibi çeşitli sorunların insanlık için ne denli hayati bir tehlike oluşturduğunu göstermektedir. Bu gelişmeler, dünya genelindeki politikaların ve uluslararası ilişkilerin, barış ve güvenliğe yönelik risklerin azaltılması için daha güçlü bir irade göstermesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, Kıyamet Saati, insanlığı bu tehditler karşısında daha duyarlı ve önlem almaya yönlendiren önemli bir sembol haline gelmiştir.