Öğretmenlik mesleğini geride bırakarak ticaret dünyasına adım atan Fikret Öztürk, kariyerine Mersin’de madeni yağ ve akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren Öztürkler şirketini kurarak başlamıştır. Kısa süre içinde, bu alanda yaptığı yatırımlar ve doğru iş stratejileri sayesinde, 10 yıl içerisinde akaryakıt dağıtımında önemli bir oyuncu haline gelerek, akaryakıt ve madeni yağ distribütörlüğü hizmetlerinde en büyük firmalardan biri olmayı başarmıştır.
1992 yılında, Fikret Öztürk tarafından kurulan Opet, adını verdiği akaryakıt dağıtım şirketi ile Türkiye’nin en büyük markalarından biri olmayı hedeflemiştir. O tarihten itibaren yapılan yatırımlar ve sunulan kaliteli hizmet anlayışı ile hızla sektörde kendine sağlam bir yer edinmiştir. 2002 yılında Koç Holding ile gerçekleştirilen iş ortaklığı, Öztürk’ün işletmesini daha da güçlendirerek, Opet’in pazar payını artırmış ve markanın sektördeki yerini pekiştirmiştir. Bugün, Opet, akaryakıt dağıtım sektöründe öncü markalardan biri olarak öne çıkmaktadır.
İKİNCİ EL JET SATIN ALDI
Fikret Öztürk, şimdi ise iş dünyasındaki başarılarının yanı sıra özel hayatında da dikkat çeken bir adım atmıştır. 75 yaşında olan Öztürk, son olarak ikinci el bir jet satın almıştır. Bu jet, iş hayatında elde ettiği başarıların bir simgesi olarak öne çıkmaktadır ve aynı zamanda onun lüks yaşantısını yansıtmaktadır.
8 MİLYON DOLAR DEĞERİNDE…
Sabah gazetesinden Bülent Cankurt’ın haberine göre, Fikret Öztürk tarafından satın alınan jetin değeri 8 milyon dolar olarak belirlenmiştir. Falcon 2000 model olan bu jet, 5 bin kilometre menzil kapasitesine sahip olduğu ve 10 kişilik oturma düzeni ile oldukça geniş bir konfor sunmaktadır. Bu özellikleriyle Öztürk’ün hem iş seyahatlerinde hem de özel yolculuklarında rahat bir seçenek olmayı hedeflemektedir.
Fikret Öztürk’ün iş hayatındaki yükselişi ve gerçekleştirdiği yatırımlar, ona yalnızca ekonomik olarak değil, aynı zamanda yaşam tarzı açısından da önemli avantajlar sağlamıştır. İkinci el jeti, onun ticaret hayatında attığı cesur adımları ve elde ettiği başarıları simgelerken, aynı zamanda bir iş insanı olarak kazandığı prestijin de bir göstergesi durumundadır. Öztürk’ün hikayesi, ticaretin ve girişimciliğin sağlam temeller üzerine inşa edilebileceğinin en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekmektedir.
