Site icon Omedyam

Kayıp Kralın Mezarı 3,500 Yıl Sonra Bulundu!

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, Eski Eserler Yüksek Konseyi ile Yeni Devlet Araştırma Kurumu’nun ortaklaşa yürüttüğü bir arkeolojik misyonun önemli bir keşif gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu misyon, Milattan Önce 1493-1481 yılları arasında hüküm süren Kral 2. Thutmose’a ait 3 bin 500 yıl öncesine tarihlenen mezarı keşfetmeyi başardı. Açıklamada, bu mezarın Mısır’ın Onsekizinci Hanedanlığı dönemine ait son kayıp kraliyet mezarı olduğu ifade edildi.

Bakanlığın verdiği bilgilere göre, mezar, Luksor şehrinin batısında yer alan Krallar Vadisi’nin yaklaşık 2,4 kilometre batısındaki Taybe Dağı bölgesinde, 2022 yılında yapılan kazılar sırasında bulundu. Mezarda ilginç bir şekilde, giriş kısmı ve ana geçit de tespit edildi. Bu keşif, Eski Mısır tarihini aydınlatacak birçok yeni bilgi sunma potansiyeline sahip.

Turizm ve Eski Eserler Bakanı Şerif Fethi, bu keşfin, 1922 yılında Kral Tutankhamun’un mezarının bulunmasından bu yana keşfedilen ilk kraliyet mezarı olduğunu belirtti. Bu durum, Mısır’ın tarihi ve arkeolojik zenginliğine bir katkı daha eklenmiş oldu. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Eski Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Halid, mezarda bulunan çeşitli kapların üzerindeki yazıtların Kral 2. Thutmose’un ismiyle birlikte eşi Hatşepsut’un adını taşıdığını belirtti. Bu bulgular, mezarın sahibinin kimliğini doğrulamak açısından da oldukça önemli bir yere sahip.

Halid, bu keşfi “son yılların en önemli arkeolojik keşiflerinden biri” olarak nitelendirerek, bu keşfin Mısır arkeolojisi açısından büyük bir adım olduğunu ifade etti. Mısır’ın zengin tarihi ve kültürel mirası açısından bu tür keşiflerin, araştırmaların daha da derinleşmesine olanak sağlayacağını vurguladı. Mısır’ın eski krallarının mezarları, tarih boyunca merak uyandıran konular arasında yer alıyor ve bu tür keşifler, tarihsel anlayışımızı genişletebilir.

Eski Eserler Sektör Başkanı ve Mısır tarafının misyon başkanı Muhammed Abdulbedii ise, mezarın kötü bir durumda bulunduğunu söyleyerek, kralın ölümünden sonraki su baskınlarının mezarın yapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Yapılan ön çalışmalar, mezarın içeriğinin eski Mısır dönemindeki su baskınları nedeniyle başka bir yere taşındığını gösteriyor. Bu durum, hem arkeolojik hem de tarihsel açıdan ilginç bir araştırma alanı oluşturuyor.

Bu arkeolojik keşif, Mısır’ın mirasını koruma çabalarının bir parçası olarak öne çıkıyor. Mısır’ın eski krallarına ait mezarların keşfi, sadece tarihsel olayları aydınlatmakla kalmayacak, aynı zamanda turizm açısından da büyük bir ilgi yaratacağı düşünülmektedir. Mısır, tarihi yapıları ve eserleriyle her zaman ilgi çekici bir destinasyon olmuştur ve bu tür buluntular, ülkenin kültürel değerlerini daha da ön plana çıkaracaktır.

Exit mobile version