Amerika Birleşik Devletleri, Pazar günü yaptığı açıklama ile Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının süresinin uzatıldığını ve bu anlaşmanın 18 Şubat 2025 tarihine kadar geçerli olacağı duyurusunu yaptı. Bu gelişme, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve sivil halkın güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir adımdır.
İsrail hükümeti, bu uzatmanın arabuluculuğunu üstlenen ABD’nin çabaları doğrultusunda, Pazar günü sona ermesi beklenen güney Lübnan’daki çekilme sürecini uzatacağını bildirdi. Bu durum, savaşın yarattığı insani krizle başa çıkmak amacıyla atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
22 LÜBNANLI ÖLDÜ
Ancak bu olumlu gelişmelere rağmen, İsrail’in Lübnan’dan çekilmeyi reddetmesi ve Lübnanlı sivillerin evlerine dönmesini engellemesi, ateşkesin sürdürülebilirliğini ciddi şekilde tehlikeye attı. Lübnan yetkilileri, Pazar günü gerçekleşen çatışmalarda İsrail güçlerinin güney Lübnan’da 22 kişiyi öldürdüğünü ve bu ölümler arasında Lübnan ordusuna mensup bir askerin de bulunduğunu ifade etti. Çekilme sürecinin sona ermesine rağmen, binlerce kişi evlerine dönebilmek için girişimde bulunurken, İsrail askerlerinin açtığı ateşle karşılaşmasının tedirgin edici olduğu bildirildi.
Lübnan ordusu, yaşanan bu çatışmaların ardından İsrail’i, çekilme sürecini kasıtlı olarak geciktirmekle suçladı. Bu durum, bölgedeki insani durumu daha da zorlaştırarak, sivillerin güvenliğini tehdit eden bir ortam yaratmaktadır.
NE OLMUŞTU?
Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar, Gazze Savaşı ile paralel olarak hız kazanmış ve özellikle İsrail’in geniş çaplı saldırılar düzenlediği dönemlerde yoğunlaşmıştır. Bu süreç, Lübnan’da büyük insani krizlere yol açmış ve bir milyondan fazla insanın evlerini terk etmesine neden olmuştur. Ayrıca, İran destekli Hizbullah’ın gücünün zayıflamasına da katkıda bulunmuştur.
ABD, bu durumu daha da derinleştiren diğer bir gelişme olarak, Lübnan ve İsrail arasında 7 Ekim 2023 tarihinden sonra tutuklanan Lübnanlı mahkumların iadesine yönelik müzakerelerin başladığını duyurdu. Bu müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması, bölgenin geleceği açısından kritik bir adım olabilecektir.
