Kanserle Savaşan Adamın Hayat Kurtaran Kök Hücre

İngiltere’de yaşayan 44 yaşındaki Neil Morris, Kasım 2023’te gerçekleştirdiği 100 km’lik bisiklet sürüşünün ardından boynunda ve göğsünde hazımsızlık hissi yaşamaya başladı. Morris, başlangıçta bu durumu fazla önemsemese de, semptomların devam etmesi üzerine bir doktora başvurmaya karar verdi. Yapılan testler sonucunda, göğsünde bir kan pıhtısı ve gözlemlenen büyük bir kitle tespit edildi. Ardından, daha ileri testler sonucunda Morris’e nadir görülen bir kan kanseri türü olan akut lenfoblastik lösemi teşhisi konuldu.
NAKİL İLE HAYATTA KALDI
Akut lenfoblastik lösemi, kemik iliğinde gelişen ve kan hücrelerinin normal üretimini etkileyen bir kanser türüdür. İngiltere’de her yıl yalnızca 765 kişiye bu teşhis konulmakta olup, bu hastalığa 40’lı yaşlarda yakalanan bireylerin sadece dörtte biri beş yıl sonra hayatta kalabiliyor. Bu durum, Morris’in yaşadığı zorlukların ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.
Morris’in tedavi süreci, geleneksel yöntemler olan kemoterapi ve radyoterapi ile başladı. Ancak, onu hayatta tutan esas müdahale, Almanya’dan gelen bir bağışçının sağladığı kök hücre nakli oldu. Kök hücre nakli, hatalı hücrelerin sağlıklı hücrelerle değiştirilmesi eğilimi taşıyan bir tedavi şeklidir ve başarılı olabilmesi için hastanın genetik yapısının bağışçınınki ile uyum içinde olması gerekir. Ne yazık ki, Morris’in kardeşi olmayan bir kişi olarak, uygun bir bağışçı bulmak oldukça zordu. Neyse ki, Almanya’dan gelen bir kadının kök hücreleri ile tam uyum sağlandı. Bu gelişme, Morris’in hayatta kalmasını mümkün kıldı.
Morris’in eşi Jenny, bu süreci anlatırken, “Ona minnettarız. Hayatını kurtaran tanımadığımız bir kadına teşekkür etmek için kelimeler yetmiyor” şeklinde duygularını ifade etti. Bu, kök hücre bağışının ne kadar hayat kurtarıcı ve insan hayatı için ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gösterdi.
Kök hücre bağışı, birçok hasta için bir umut ışığı olurken, bu durum aynı zamanda bağış yapma bilincinin arttırılması gerekliliğini de gündeme getiriyor. Sadece insanların hayatlarını kurtarmakla kalmayan kök hücre bağışları, hastaların hayatta kalma mücadelesinde kritik bir rol oynayabilir. Morris’in hikayesi, bunun somut bir örneği olarak karşımıza çıkıyor ve pek çok kişilerin kök hücre bağışı konusunda motive olmalarını sağlayabilir.