Gündem

DAEŞ Üyelerinin Tahliyesi Tartışma Yarattı!

Gazeteci Alican Uludağ’ın 2016 yılında meydana gelen ve Atatürk Havaalanı’nda 45 vatandaşın ölümüne yol açan terör saldırısıyla ilgili olarak, IŞİD üyelerinin tahliye edildiğine dair yapmış olduğu haber son derece tartışmalı bir hal aldı. Bu durum, sosyal medya platformlarında geniş bir tepki ve tartışma yaratırken, olayla ilgili resmi açıklama İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapıldı.

Yapılan açıklamada, bazı basın organlarınca yayımlanan haberlerin toplumsal algıda yanlış anlamalara yol açtığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin katledildiği davada terör örgütü DAEŞ üyeleri tahliye edildi’ haberinin çarpıtmalara sebebiyet verdiği tespit edilmiştir. Söz konusu haberler kamuoyunda, ‘terör saldırısının failleri serbest bırakılmış’ gibi bir algıya neden olmaktadır.”

Bu açıklamanın devamında, tahliye edilen altı sanığın sekiz yıldır tutuklu bulunduğu ve saldırının failleri olmadıkları belirtildi. Anlayışa göre, bu altı kişi, örgüt üyeliği ve örgütün finansmanı gibi diğer suçlardan yargılanmaktadır. Açıklamada ayrıca, “Altı sanığa isnat edilen suçlar açısından tutuklu kaldıkları süreler, verilecek cezaları karşılama ihtimali bulunduklarından tahliyelerine karar verilmiştir.” ifadesi kullanıldı. Bu durum, kamuoyunda bazı kaygıları beraberinde getirdi.

İletişim Başkanlığı’nın açıklaması, medyanın bazı haberlerinin yanlış bir algı yarattığını savunarak, kamuoyuna daha doğru bilgi sunmayı hedeflemektedir. Bu tür durumların, kamu güvenliği ve adalet anlayışı üzerinde farklı etkileri olabileceği göz önünde bulundurulduğunda, medyanın sorumlulukları bir kez daha önem kazanmaktadır. Terör saldırılarının ardından gelen davalarda yaşanan tahliye süreçleri, hem hukuki boyutta hem de toplumsal algıda ciddi tartışmalara yol açabilmektedir.

Sonuç olarak, Atatürk Havaalanı’ndaki terör saldırısının ardından açılan davada yaşanan bu tahliye kararı, yalnızca yasal bir süreç değil; aynı zamanda toplumsal bir etki yaratabilecek nitelikte olup, bu durumlar medya kanallarında doğru bir biçimde ele alınmadığında yanlış anlamalara ve toplumsal huzursuzluklara yol açabilir. Medya mensuplarının haber yaparken daha dikkatli ve sorumlu bir yaklaşım benimsemesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu