CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, Marmara Üniversitesi’nde eğitim gören bir öğrencinin, ülkücü bir grup tarafından zorla alıkonulup falakaya yatırıldığına dair iddiaları Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Taşkın, bu konuyla ilgili olarak Meclis’e soru önergesi sundu. Soru önergesinde, iddiaların ciddiyetine dikkat çekerken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e çeşitli sorular yöneltti.
Taşkın, önergesinde ilk olarak, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gören bir öğrencinin maruz kaldığı şiddet iddiası hakkında herhangi bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığını sordu. Aynı zamanda, kendilerini ‘Ülkücüler’ olarak tanımlayan grubun diğer öğrencileri tehdit ettiği ve baskı uyguladığı iddialarının da soruşturulup soruşturulmadığını merak etti. Tüm bu olayların yaşandığı Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde bir güvenlik zafiyeti olup olmadığını sorguladı.
Taşkın ayrıca, üniversite rektörü Mustafa Kurt’un şiddet uygulayan grup üyeleriyle basında yer alan fotoğraflarının, kayırmacılık yapıldığına dair şüpheler oluşturduğunu belirterek, rektörün bu konudaki açıklamalarının ne olduğunu sordu. Üstelik, üniversite yönetiminin, belirli gruplar tarafından sistematik olarak tehdit edilen ve fiziksel şiddete maruz kalan öğrencilerin güvenliğini ve eğitim hakkına erişimini sağlamak için hangi tedbirleri alıp almadığını da sorguladı.
Meclis’e sunulan soru önergesinde Taşkın, üniversite yönetiminin kampüsün tüm öğrencileri için güvenli bir yaşam alanı olmasını sağlamak için almış olduğu önlemleri de merak etti. Bu sorular, Türk halkı ve kamuoyu tarafından büyük bir merakla takip edildi ve eğitimin güvenliği konusundaki endişeleri gün yüzüne çıkardı.
CHP milletvekili Yüksel Taşkın’ın gündeme taşıdığı iddialar korkunç.
Marmara Üniversitesi’nde “ülkücü” gruplar kafalarına göre diğer öğrencileri falakaya yatırıyor, alıkoyuyor
Üniversite yönetimi ise izlemekle yetiniyor pic.twitter.com/s8PnyPXGnq— nevsin mengu (@nevsinmengu) February 4, 2025
Yüksel Taşkın’ın iddiaları, üniversite camiasında ve toplumsal alanda büyük yankı buldu. Bu bağlamda, üniversitelerdeki güvenlik, şiddet ve öğrenci hakları gibi konular tekrar gündeme geldi. Eğitim ortamları, öğrencilerin en temel hakları olan güvenlik ve özgürlük içinde eğitime devam etme hakkına sahip olmalıdır. Bu durum, yalnızca Marmara Üniversitesi için değil, tüm üniversiteler için geçerli bir durumdur.
Sonuç olarak, iddiaların araştırılması, olayların aydınlatılması ve mağdur öğrencilerin korunması için gerekli adımlar atılmalıdır. Eğitim kurumları, öğrencilerin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için etkili önlemler almak zorundadır.
