Ekonomi

Yüksek Gıda Fiyatları Halk Sağlığını Tehdit Ediyor!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2024’teki enflasyon verilerini yayımladıktan sonra, memur ve memur emeklilerinin zam oranının %11,54, SSK ve Bağkur emeklilerinin ise zam oranının %15,75 olarak belirlendiği ifade edildi. Ancak, Ankara Tabip Odası, ENAG, TÜİK ve İTO verilerinin arasında büyük farklılıklar olduğunu belirterek, “Gerçeklikten uzak enflasyon hesaplarındaki oynamalarla milyonlarca işçinin, memurun ve emeklinin hakları ve ücret zamları gasp edildi.” ifadelerini kullandı.

ATO tarafından yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre gıda fiyatlarının 2024’te dünya genelinde yıllık %6,7 artarken Türkiye’de %43,6 olarak gerçekleştiği belirtildi. TÜİK, aynı döneme ait gıda enflasyonunu %43,58 olarak açıklarken, DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamalar emeklilerde gıda enflasyonunun %60’ı bulduğunu ortaya koydu. Üçüncü %20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu %48,7 olurken, düşük gelirli ikinci %20’lik grupta bu oran %60,9 ve en yoksul %20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu ise %77,4 olarak kaydedildi.

Bu durum, gıda fiyatlarının halk sağlığı açısından bir sorun oluşturduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, 4-6 yaş arasındaki çocuklar için günlük 1963 kalori, 15-18 yaş grubundaki çocuklar için 3244 kalori, yetişkin erkekler için 2953 kalori ve yetişkin kadınlar için de 2658 kalori gereksinimi belirlendi. Yapılan hesaplamalara göre, dört kişilik bir ailenin asgari beslenme tutarı ve açlık sınırı 21 – 24 bin TL arasında değişti.

“HALK SAĞLIĞI AÇISINDAN BÜYÜK RİSK”

3 Ocak itibarıyla Ankara’da 200 gram ekmek fiyatına yapılan %25’lik zammın, işçi, memur ve emekli maaşlarındaki artıştan bile fazla olması, halk sağlığı açısından büyük bir risk ve sorun olarak değerlendirildi. Açlık sınırının asgari ücretle eşitlenmesi, halkın sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenememesi anlamına geliyor.

“YETERSİZ BESLENME NEDENİYLE SAĞLIK SORUNLARI GÖRÜLMEYE BAŞLANACAK”

Yetersiz beslenme koşulları nedeniyle sağlık sorunlarının artabileceği belirtiliyor. Maddi olanaksızlıklar sonucunda bireyler, çabuk yorulma ve halsizlik, depresyon, çinko ve demir yetersizliğine bağlı saç dökülmesi, zayıflayan bağışıklık sistemi nedeniyle sık hastalanma, kabızlık, ödem oluşumu, D vitamini ve kalsiyum eksikliğine bağlı diş çürümeleri ya da kemik erimesi, ayrıca demir ve folik asit eksikliğine dayalı anemi gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirler.

Yüksek gıda fiyatları, halkın beslenme alışkanlıklarını da etkiliyor. İnsanlar, bütçelerine uygun olarak karbohidrat, yüksek yağ ve yüksek basit şeker içeren öğünlerle karnını doyurmaya yönelirken, sofralarında yeterli protein, taze sebze ve meyve bulundurmadan geçiyor. Bu nedenle obezite, hipertansiyon, diyabet ve metabolik sendrom gibi obezitenin tetiklediği sağlık sorunlarının sayısında artış gözlemleniyor. Obezite ile Mücadele Yöntemleri ve Önlemleri Komisyonu raporuna göre ise Türkiye’de her 3 kişiden 1’inde obezite görüldüğü anlaşılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu