İsyan ve Umutsuzluk Kuzeydoğu’da Kaos Yarattı

Geçtiğimiz hafta meydana gelen aşırı sağcı isyanlar, ülke çapında kaos yarattı ve özellikle Kuzeydoğu’da bazı bölgelerde dikkat çekiciydi. Olayların başlangıçta rastgele gibi görünmesine rağmen, kısa sürede ülkenin en yoksul bölgelerinden bazılarını ele geçirerek ırkçı bir gündem yürütmek için bilinçli bir çaba olduğu anlaşıldı.
Middlesbrough, Hartlepool ve Darlington gibi kasabalar, uzun bir süredir Muhafazakar Parti yönetimi tarafından terk edilmiş durumda. Sanayisizleşme süreciyle başlayan bu durum, sosyal kurumların çöküşü ve daha yakın zamanda yerel yönetimlerde yapılan kesintilerle devam etti. Bu durumu düzeltecek yatırımlar veya iş imkanları neredeyse yok. Özellikle gençler için, bu durum umutsuzluk ve gelecek kaygısı demek. Middlesbrough’da çocukların %41’inin yoksulluk içinde yaşadığı belirtildi. Ülkenin en fakir 10 bölgesinden 7’sinde aşırı sağ isyanların patlak vermesi şaşırtıcı değil.
Aşırı sağın yükseldiği bu zemin, ırkçılığın büyüdüğü yer. Sokaklardaki isyanlar şu anda sakin gibi görünse de, isyanları tetikleyen koşullar devam ediyor.
Sosyalistler, “sınıf birliği” vurgusu yaparak faşizmin yenilmesinin tek yolunun sınıf siyasetinden geçtiğini söylüyor. Topluma daha iyi bir yaşam sunan bir vizyon sunmalıyız. Kâr hırsıyla hareket edenleri ele vermeli ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeliyiz. İsyanlara karşı yapılan gösteriler ilham verici olsa da daha büyük çeşitlilik gösterilmesi gerekiyor. Daha az çeşitliliğe sahip topluluklar da desteklenmeli.
Kuzeydoğu’daki işçi sınıfı toplulukları endüstrilerini kaybettikleri dönemde sınıf siyasetini de yitirdi. Ortak çıkarlara odaklanarak bir hareket oluşturulmalı. Toplulukların karşı karşıya kaldığı gerçek sorunları çözmeksizin aşırı sağla mücadele başarısız olur. Yenilenme için bir program geliştirilmeli ve işçi sınıfı dayanışması güçlendirilmelidir.
Eğer insanları ırkçılığa karşı birleştirecek cesur bir hareket oluşturabilirsek, faşist dalgayı durdurabiliriz. Aşırı sağın işçi sınıfı için gerçek değişim getirebilecek bir gündemi yok. Umudun yanındayız ve bunu inşa etmeliyiz.